ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen hafta yaptığı telefon görüşmesinden sonra her iki ülkenin heyetleri Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da bir araya geldi.

MASADA KİMLER YER ALDI?

Görüşmelerde Rus heyetinde Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı Kiril Dmitriyev, ABD heyetinde Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff yer aldı.

4,5 saat süren tarihi görüşme basına kapalı gerçekleşti.

Screenshot 3-209

ABD'Lİ BAKAN RUBIO: GÖRÜŞMELERE AB DE DAHİL OLMALI

Zirve ardından ABD'li heyet yaptığı basın açıklamasında, Trump-Putin görüşmesi için henüz net bir tarih belirlenmediğini bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Riyad'da düzenlenen toplantının ardından yaptığı açıklamada, ABD-Rusya görüşmelerine Avrupa Birliği'nin de dahil edilmesi gerektiğini ifade etti.

Bakan Rubio şu mesajları verdi:

  • Çatışmanın sona ermesi Ukrayna, Avrupa ve Rusya dahil tüm taraflarca kabul edilebilir olmalı.
  • Ruslar ciddi bir süreçte yer almak konusunda istekli. Amaç, Rusya-Ukrayna Savaşı için adil kalıcı ve sürdürülebilir bir son.
  • Bir sonraki adımlar ABD ve Rusya arasında canlı diplomatik misyonlar kurmayı içeriyor.

Ayrıca Rus heyetiyle barış görüşmeleri yapmak ve ekonomik işbirliğini teşvik etmek amacıyla üst düzey ekip oluşturma konusunda mutabık kalındığını söyleyen Rubio, iki heyetin elçilik personelinin yeniden işe alınması konusunda anlaştığını da kaydetti.

RUS BAKAN LAVROV'UN AÇIKLAMALARI

Lavrov, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da ABD-Rus heyetlerinin ikili ilişkiler ve Ukrayna'daki savaşı sonlandırma hedefi ile yaptığı görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi.

Her ülkenin milli çıkarları doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini belirten Lavrov, "ABD ile milli çıkarlarımız her zaman örtüşmeyebilir. Ancak olacak uyuşmazlıkların çözülmesi ve özellikle askeri çatışmaların kışkırtılmaması önemli. Yaklaşımlar örtüştüğünde ise girişimleri pekiştirmek, jeopolitik ve ekonomi alanlarında ortak çıkar sağlayan projeleri uygulamak lazım." şeklinde konuştu.

ABD tarafıyla müzakerelerin faydalı geçtiğini belirten Lavrov, "Birbirimizi dinlemekten ziyade birbirimizi duyduk. Amerikan tarafının pozisyonumuzu daha iyi anlamaya başladığını söyleyebilirim." ifadesini kullandı.

Suriye ordusu YPG'yi gafil avladı Suriye ordusu YPG'yi gafil avladı

-Rusya ve ABD büyükelçilerinin hızlı şekilde atanması kararı

Görüşmelerde ele aldıkları konulara ve vardıkları anlaşmalara dair bilgi veren Lavrov, "Büyükelçilerin karşılıklı olarak hızlı şekilde atanmasında mutabık kaldık." dedi.

Eski ABD Başkanı Joe Biden’ın Rus diplomatik temsilciliklerinin çalışmasına yönelik engeller oluşturduğuna dikkati çeken Lavrov, bunların kaldırılması konusunda ABD tarafıyla mutabık kaldıklarını kaydetti.

-İkili ilişkilerdeki sorunların ortadan kaldırılması görüşülecek

Rusya için banka transferlerine getirilen kısıtlamaların da kaldırılmasının önemini vurgulayan Lavrov, iki ülke temsilcilerinin kısa zamanda görüşeceklerini ve ikili ilişkilerdeki tüm sorunların ortadan kaldırılmasını ele alacaklarını söyledi.

Screenshot 2-326

-Ukrayna konusunda müzakereciler belirlenecek

Lavrov, ABD tarafıyla Ukrayna krizini de ele aldıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Yakın gelecekte Ukrayna meselesinin çözümüne ilişkin bir süreç oluşturmakta anlaştık. Amerikan tarafı, Washington'u kimin temsil edeceğini açıklayacak ve kim olacağını öğrenir öğrenmez derhal süreçteki katılımcımızı belirleyeceğiz. Ukrayna konusunda müzakerecilerin belirlenmesinden sonra istişareler başlayacak ve sürekli olacak."

ABD ile ilişkilere değinen Lavrov, "Görüşmelerde, işbirliğimizin kapsamlı şekilde yeniden başlatılması ve çeşitli alanlara yayılması için gerekli koşulların yaratılması konusunda anlaştık." diye konuştu.

Lavrov, ABD ile dünyanın çeşitli bölgelerindeki meseleler dahil jeopolitik sorunlarla ilgili istişarelerin başlatılmasına ilgi gösterdiklerini dile getirdi.

ABD heyetiyle yapılan görüşmenin ekonomi ile ilgili kısmına Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı Kiril Dmitriyev'in de katıldığını belirten Lavrov, "Dmitriyev, hızlı şekilde çözülmesinin Rusya ve ABD’nin yararına olacağı sorunları bildirdi." ifadesini kullandı.

Bakan Lavrov, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a böyle bir görüşmenin ülkesinde yapılmasına imkan sağlamasından dolayı minnettar olduklarını dile getirdi.

ABD ve Rusya'nın, Ukrayna konusunda 3 aşamalı bir plan üzerinde anlaştığı yönündeki iddialara değinen Lavrov, bu hususu ABD'li meslektaşlarına da sorduğunu ve onların bu bilgilerin sahte olduğunu ifade ettiğini aktardı.

-"Ukrayna'ya yabancı asker konuşlandırılması kabul edilemez"

Ukrayna'ya olası yabancı askeri birlik konuşlandırılmasına karşı olduklarını belirten Lavrov, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Ukrayna'yı NATO'ya dahil etmenin yaşananların başlıca nedenlerinden biri olduğunu, bunun eski ABD Başkanı Biden ve yönetiminin en büyük hatalarından biri olduğu belirttiğini hatırlattı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de NATO'nun genişlemesinin, Ukrayna'nın ittifaka dahil edilmesinin Rusya'nın çıkarlarına ve egemenliğine doğrudan tehdit olduğunu dile getirdiğini aktaran Lavrov, "NATO ülkelerinden askerlerin yabancı bir bayrak altında, AB bayrağı altında Ukrayna'ya konuşlandırması hiçbir şey değiştirmeyecek ve kabul edilemez." dedi.

-Kazak petrolü taşıyan istasyona yönelik İHA saldırısı


Ukrayna'nın Kazakistan petrolü taşıyan Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu’na (CPC) ait petrol pompalama istasyonuna düzenlediği insansız hava aracı (İHA) saldırısını değerlendiren Lavrov, "ABD, görüşmelerde enerji tesislerine yönelik saldırıları durdurmayı önerdi. Rusya sivil hedeflere saldırmadığını açıkladı." diye konuştu.

Lavrov, Ukrayna'nın söz konusu saldırısının "Kazakistan'ın enerji altyapısına yönelik bir saldırı" olduğunu vurgulayarak, "Bizim hedeflerimizin yalnızca doğrudan Ukrayna ordusuna hizmet eden tesisler olduğunu anlattık." dedi.

Bu ve benzer saldırıların devam etmemesi gerektiğine dikkati çeken Lavrov, "Bu saldırının, (Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenskiy) bu adamın ve tüm ekibinin aklını başına alması, uyarılması gerektiği düşüncesini güçlendirmesi gerekir." ifadesini kullandı.

ÇİN'DEN UKRAYNA MÜZAKERELERİNE DESTEK

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Guo Ciakun, Pekin'de düzenlenen olağan basın toplantısında, Ukrayna krizinin çözümüne yönelik gelişmeler ve Çin'in tutumuna ilişkin değerlendirmede bulundu.

Çin'in Ukrayna krizinde diyalog ve müzakerelerin tek geçerli yol olduğuna inandığını ifade eden Sözcü Guo, "ABD ile Rusya arasında barış görüşmeleri konusunda varılan anlaşma dahil barışa katkı sağlayacak tüm çabaları destekliyoruz." dedi.

Guo "İlgili tüm tarafların ve paydaşların zaman içinde sürece dahil olabilmesi gerekir. Umarız taraflar birlikte yapıcı rol oynayarak krizin çözümü ve barışın gerçekleştirilmesi için gerekli koşulları oluşturur." ifadelerine yer verdi.

KİM NE DEMİŞTİ?

Ukrayna lideri Zelenskiy ise toplantı öncesinde, kendilerine danışılmadan alınacak bir karara uymayacaklarını söylemişti.

Avrupa Birliği ülkeleri de ABD Başkanı Trump’ın girişimiyle ilgili kendilerine bilgi verilmediği gerekçesi ile tepki göstermişti.

Avrupalı liderler, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ev sahipliğinde bir toplantı gerçekleştirdi.

Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, toplantının ardından yaptığı açıklamada savaş devam ederken Ukrayna’ya Avrupa barış gücü gönderilmesinin söz konusu olamayacağını vurguladı.

-Rusya, İstanbul müzakerelerini temel almak istiyor

Rusya'nın 2022'de Ukrayna'ya yönelik başlattığı savaşta ateşkesin ve barışın sağlanması için önce Belarus'ta ardından Türkiye'de Rus ve Ukraynalı heyetler müzakereler yaptı.

İstanbul müzakerelerinde, taraflar bir anlaşma taslağı metni üzerinde mutabakata ulaşsa da bir sonuç alınamadı ve çatışmalar devam etti.

Ukrayna ile yapılacak müzakerelerde İstanbul'da yapılan bu müzakerelerden çıkan metnin prensip olarak temel alınmasını isteyen Rus tarafı, daha sonra sahadaki "yeni gerçeklikler" olarak adlandırdığı yasa dışı ilhak ettiği bölgeleri de şartları arasına koydu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen yıl haziran ayında Rus diplomatlarla yaptığı toplantıda Moskova'nın Kiev ile müzakere ve barış şartlarını açık ve net bir şekilde ilan etti.

Buna göre, çatışmaların dondurulmasını değil nihai olarak sonlanması niyetini vurgulayan Moskova, yasa dışı ilhak ettiği Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson'un idari sınırlarından Ukrayna askerlerinin çekilmesini Kiev ile müzakerelere başlamak için şart koşuyor.

-Moskova "tarafsız ve bağlantısız bir Ukrayna" istiyor

Ukrayna'nın tarafsız, bağlantısız ve nükleer silahlardan arındırılmış bir statüye kavuşturulması, silahsızlandırılması, Nazilerden arındırılması, Ukrayna'daki Rusça konuşan vatandaşların hak, özgürlük ve çıkarlarının tam olarak güvenceye alınması, ilhak ettiği Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinin Rusya'nın toprakları olarak tanınması, Batı'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımların kaldırılması Moskova'nın en temel şartları arasında bulunuyor.

Krizin çözülmesinden sonra Ukrayna ve Avrupa ile iyi komşuluk ilişkilerini kademeli olarak adım adım kurmaya başlamayı öneren Moskova, bunun ardından Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü, Şanghay İşbirliği Örgütü üye ülkeleri ile Batılı ve Avrupalı devletlerle birlikte kıtadaki tüm devletlerin çıkarlarını dikkate alan bir "Avrasya güvenlik sisteminin yaratılmasını" öneriyor.

Diğer yandan Moskova, hem Rusya ile müzakere etmeyi yasaklayan bir kararname imzaladığı hem de görev süresi bittiği gerekçesiyle Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i barış anlaşmasına imza atacak meşru bir yetkili olarak tanımıyor.

-Ukrayna toprak bütünlüğü ve güvenlik garantilerini şart koşuyor

Kiev'in Moskova ile olası müzakerelerinde ülkenin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin tam olarak sağlanmasının yanı sıra güvenlik garantileri taleplerinin ön plana çıkması bekleniyor.

Ukrayna, Rusya ile müzakerelere "güçlü pozisyonda" girmek istiyor. Kiev, müzakerelerin başında şart olarak, ABD Başkanı Trump ve Avrupa ülkelerinin çatışmaları durdurmak için ortak bir plan hazırlaması ve net güvenlik garantilerinin sağlanmasını talep ediyor.

-Güvenlik garantileri çerçevesinde askeri destek isteği

Güvenlik garantileri çerçevesinde, Ukrayna'nın NATO'ya davet edilmesini ya da NATO koruması altına alınmayı bekleyen Kiev, Avrupa'dan da 100 bin kişilik bir barış gücünün ülkesine yerleştirilmesini istiyor. Bununla birlikte Ukrayna'ya nükleer silah verilmesi ve bir tür caydırıcılık paketinin sağlanması da Kiev'in şartları arasında yer alıyor.

Kiev, ayrıca Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson'un Rus kontrolünden çıkması ve Ukrayna'nın uluslararası alanda tanınan sınırlarına dönmesi şartını öne sürüyor.

Ancak bir süre önce yeni ABD yönetimi önce bunun "mümkün olmayacağı" yönünde açıklamalar yaptı.

Savaşın sona ermesinden sonra ülke ekonomisinin yeniden ayağa kaldırılması, ordunun silahlandırılması için ABD ve Avrupa’nın desteğini talep eden Ukrayna, Kursk bölgesinin Rusların kontrolündeki Ukrayna’nın bir bölgesi ile takas edilmesini gündeme getirmeyi planlıyor. Ancak Zelenskiy, hangi bölgenin takas edileceği konusunda net bir bilgi vermedi.