DEM İmralı heyeti, elebaşı Öcalan ile görüştü DEM İmralı heyeti, elebaşı Öcalan ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Ailenin toplumun temeli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle cinsiyetsizleştirme politikaları, aile kurumunu hedef alan küresel bir haçlı seferine dönüşmüş durumdadır.” dedi.

“AİLEYİ GÜÇLENDİRECEK TEDBİRLERİ HAYATA GEÇİRİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

Eğitimden savunmaya, güvenlikten bölgesel gelişmelere kadar kritik konuları değerlendirdiğimiz bir Kabine toplantımızı daha tamamladık. Hep olageldiği gibi son Kabine toplantımızdan bugüne kadar ülkemize ve milletimize hizmet yolunda büyük bir gayret içinde olduk. Hemen her yıl mutat olarak gerçekleştirdiğimiz Valiler buluşmamızda 81 ilimizin valisiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde bir araya geldik. Kerim devlet tasavvurumuzun vatandaşa dönük yüzü olan vali ve kaymakamlarımızdan bilhassa içinde bulunduğumuz kritik dönemde çok büyük hizmetler ve özverili çalışmalar bekliyoruz. Malumunuz geçen Kabine Toplantımızda aldığımız karar çerçevesinde 2025 yılını Aile Yılı olarak idrak edeceğimizi milletimizle paylaşmıştık. 13 Ocak tarihinde 2025 yılı Aile Yılı Tanıtım Programını geniş bir katılımla Beştepe Kongre ve Kültür Merkezimizde gerçekleştirdik. “Aile toplumun temelidir” diyen Anayasamızın 41. maddesinin çizdiği çerçevede aileyi güçlendirecek tedbirleri hayata geçiriyoruz.

“KÜRESEL BİR HAÇLI SEFERİ” UYARISI

Aile kurumunun son yıllarda giderek katmerlenen çok boyutlu bir kuşatma altında olduğunu görmekteyiz. Özellikle cinsiyetsizleştirme politikaları, aile kurumunu hedef alan küresel bir haçlı seferine dönüşmüş durumdadır. Türkiye, bu sinsi akımlar karşısında fıtrat merkezli bir insanlık cephesi oluşturmaya çalışan ülkelerin en başında gelmektedir. Milletimiz için varoluşsal bir tehdide dönüşen bir diğer husus, 1,51’e kadar düşen doğurganlık hızımızdır. Nüfusun yenilenme düzeyinin 2,1 olduğu göz önünde bulundurulduğundan tehdidin vahameti daha net anlaşılacaktır. Bu tehdidi kesifleştiren bir başka sorun, evlenme yaşının yükselmesidir.

2025 01 21 Kabine 05

“ÇOCUK SAHİBİ OLMAYI TEŞVİK EDECEĞİZ”

Ülkemizde ilk evlenme yaşı kadınlarda 26’ya, erkeklerde 28’e çıkmıştır. İlk anne olma yaşı ise daha önce görülmemiş biçimde 29’u aşmıştır. İktidar ve muhalefet fark etmeksizin bu tehlikeli gidişatı önce durdurmamız, sonra da tersine çevirmemiz gerekiyor. İşte bütün bu gerçekler temelinde 2025 senesini Aile Yılı ilan ettik. Tanıtım programımızda hem aile müessesesine sahip çıkmak, hem de doğum oranlarını arttırmak amacıyla devreye aldığımız yeni uygulamaları kamuoyumuzun takdirine sunduk. Evliliğe ilk adımını atan gençlerimize 48 ay vadeli, iki yıl geri ödemesiz 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği sunduğumuz Aile ve Gençlik Fonu’nu 81 ilimize yaygınlaştırma kararı aldık. Ayrıca, yeni doğacak ilk çocuk için verdiğimiz tek seferlik doğum yardımımızı 5 bin liraya yükselttik. İkinci çocuk için her ay 1.500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5.000 lira olacak şekilde çocuk yardımlarını devreye aldık. İkinci ve sonraki çocuklar için vereceğimiz çocuk yardımlarını her ay annelerimizin hesabına yatıracağız. Bunun dışında da farklı destek, teşvik ve yardımlarla aileyi güçlendirecek, çocuk sahibi olmayı teşvik edeceğiz.

2025 01 21 Kabine 01

BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNU!

Tabii burada şu tenakuzu da ifade etmekten geçemeyeceğim: Bir taraftan aileyi koruma ve nüfusumuzu arttırma gayesiyle canhıraş bir mücadele verirken, diğer taraftan gözbebeğimiz olan çocuklarımızın başıboş köpek sürülerince parçalanmasının izahını açık söylüyorum ne kendimize, ne vicdanımıza, ne de milletimize yapamıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Yüksekova’da 12 yaşında bir evladımızın hayatını kaybettiği olay hepimizi derinden yaralamış ve sarsmıştır. Hatırlanacağı üzere, daha önce de benzer hadiselere şahit olmuş, bunun üzerine Hükûmet olarak harekete geçmiştik. Bu sorunun çözümsüz kalmasından rant elde eden çeşitli lobilerin karşı çıkmasına rağmen mevzuatımızda gerekli düzenlemeleri yapmıştık. Kanun görüşmeleri esnasında Meclis’te sahnelenen kepazelikleri evladını kaybetmiş ailelerimize yönelik edepsizlikleri, bu insanların hiç mi vicdanı yok dedirten densizlikleri hiçbirimiz unutmadık ve unutmayacağız. Yüksekova’daki yürek burkan olay yasal düzenlemenin ve endişelerimizin ne kadar isabetli olduğunu tekrar teyit etmiştir. Bir defa şunu artık herkesin kabullenmesi şarttır: Türkiye’ye okula, kütüphaneye, parka giden çocuklara sahipsiz köpeklerin saldırdığı bir ülke utancını yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Mevzuatta herkesin sorumluluğu bellidir. Siyasi parti ayırt etmeksizin belediyelerimizin tamamı yasanın ve yönetmeliklerin kendilerine yüklediği görevleri yerine getirmek zorundadır. Farklı bahaneler öne sürerek görevini yapmayanlarla ilgili bundan sonra daha zorlayıcı tedbirleri devreye alacağız. Tarım, İçişleri ve Çevre Bakanlıklarımız başta olmak üzere devletimizin ilgili tüm organları bu konunun üzerine daha kararlı gidecektir. Burada Eslem Teker evladımıza Yüce Allah’tan rahmet, acılı ailesine ve arkadaşlarına sabır niyaz ediyorum.