Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan şunları ifade etti:
(Gazze'de) Yaralı taşıyan ambulanslara bile kurşun sıkan, sağlık görevlilerinin infaz edildiği, apaçık savaş suçu işleyen haydutluğa tanık olduk. Gerilimi körüklemenin, ateşi büyütmenin, yayılmacı niyetlerle yeni haritalar peşinde koşmanın kimseye bir faydasının olmayacağına inanıyoruz.
“KARDEŞLERİMİZE SIRTIMIZI DÖNMEYİZ”
Küresel Siyonist lobinin baskılarına karşı bugüne kadar nasıl diklenmeden dik durduysak bundan sonra da zalimlerin karşısında hakkı haykırmaya devam edeceğiz. Şunu herkes bilsin ve anlasın, Gazze'de insanlık onuru İsrail tarafından açıkça çiğnenirken biz oradaki kardeşlerimize sırtımızı hiçbir zaman dönmeyiz.
"KİMSE BİZE SINIR ÇİZEMEZ"
4. Antalya Diplomasi Forumu'nda devlet başkanlarıyla Gazze soykırımını görüşecek, zulmü durdurmak için neler yapabiliriz sorusuna cevap arayacağız. Gazze'de insanlık onuru İsrail tarafından çiğnenirken oradaki kardeşlerimize sırtımızı dönmeyiz. Hakkı, mazlumu savunma noktasında kimse bize sınır çizemez.
Suriyeli kardeşlerimizin daima yanlarında olacak, Suriye'nin istikrara kavuşması için üzerimize düşen sorumlulukları kararlılıkla yerine getireceğiz.
"SİYASETTE ŞİDDETE, YAKIP YIKMAYA, ÖZELLİKLE DE KÜFRE YER YOKTUR VE OLAMAZ"
Her kim siyasetin meşru kanalları ardına kadar açıkken sokağı adres gösteriyorsa, kendini inkar ediyor demektir. CHP'nin bulunduğu durum tam olarak budur. Siyasette hakarete, sokak terörüne, vandallığa, şiddete, yakıp yıkmaya, özellikle de küfre yer yoktur ve olamaz. Linç listelerinde hedef gösterilen yerli ve milli işletmeler ana muhalefetin kara gömleklilerine dönüşen marjinal sol örgütler tarafından tehdit edilmiştir.
“CHP YÖNETİMİ BAL GİBİ BİLİYOR"
(Muhalefete) Biz büyüklük sergiledikçe onlar seviyeyi daha da düşürdüler. Sabrettikçe iftiranın, hakaretin dozunu artırdılar. Ortaya çıkanlar, ortaya çıkacakların habercisidir. Ne yaparsanız yapın, adaletin tecellisine engel olamazsınız. İstanbul'un nasıl talan edildiğini, rüşvet çarkının nasıl işletildiğini, bundan kimlerin nemalandığını CHP yönetimi bal gibi biliyor. Sahibinin kim olduğuna bakmadan beytülmala uzatılan o kirli elleri kırmak, Türk milleti adına yargının boynunun borcudur. Büyükşehri ve bazı ilçe belediyeleriyle İstanbul'u sarmaşık misali saran bu şebekenin kollarının nerelere uzandığı zamanla daha net görülecektir.
“DAYAN YORGO' İLE 'YETİŞ YORGO' İKİLEMİNDEN KURTULAMADILAR”
Sokak eylemleri, CHP Genel Başkanının şuursuz açıklamalarıyla milletimizin huzurunu ve Türk ekonomisinin kazanımlarını hedef alan bir saldırıya evrilmiştir. Gazi'nin partisini aldılar, Batılı güçlerden 3-5 destek cümlesi koparmak uğruna onun bunun ayağına paspas ettiler. Seneler geçiyor ama CHP genel başkanları 'dayan Yorgo' ile 'yetiş Yorgo' ikileminden kendilerini bir türlü kurtaramıyor. Yolsuzluklarını savunmak için ülkesini Batı'ya şikayet eden, pisliklerini örtmek için ülke ekonomisini batırmakla tehdit edenler, hayal kırıklığına uğradı.
Husumetin ve öfkenin diliyle değil, 23 senedir olduğu gibi yine gönül diliyle konuşacağız, 85 milyonun kardeşliğini daha ileri taşıma gayretinde olacağız.