Gündem

Erdoğan’dan Özgür Özel’e “kırmızı kart” yanıtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Özel’e tepki göstererek, “Kırmızı kart gösterme işlerini bırak! Sen o işlerden anlamazsın” dedi. Öte taraftan operasyon mesajı da veren Erdoğan, "Herkes bölgeden elini çeksin, biz Suriyeli kardeşlerimizle DEAŞ-YPG'nin başını ezeriz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Burada Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, ‘iktidara kırmızı kart’ çağrısına ilk kez yanıt verdi.

“SEN O İŞLERDEN ANLAMAZSIN”

Özel’i eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neymiş, kırmızı kart gösterecekmiş. Ya sen o işlerden anlamazsın, o iş bizim işimiz.” ifadelerini kullandı.

“İLKOKUL MÜSAMERESİNİ Mİ İZLİYORUZ?’ HALEN ANLAYAMADIK”

Konuşmasının bir kısmında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kez daha Özel'e yüklenerek şunları söyledi:

"Ülkemizdeki muhalefetin seviyesine son günlerde bir kez daha tanık olduk. Açık söylüyorum; ‘Türkiye’nin ana muhalefet partisini mi, yoksa bir ilkokul müsameresini mi izliyoruz?’ halen anlayamadık. Lafa gelince Sayın Özel, ‘Gazi Mustafa Kemal’in koltuğunda oturuyorum’ diyor. Ama bakıyorsunuz, ne bir ciddiyet var, ne ağırbaşlılık var; ne de işgal ettiği makamın kendisine zorunlu kıldığı vakur duruş var. Koltuğunu korumak için bir ‘atraksiyon’ yapması lazım; fakat onu bile doğru-düzgün beceremiyor."

“DAHA BUNUN PAZILI VAR, PİŞPİRİĞİ VAR, POKERİ VAR, İSKAMBİLİ VAR”

Çok çaba ve zahmet gerektirmediği için ‘kart oyununun’ CHP’nin karakterine daha uygun olduğu kanaatindeyim. Öncekiler kelebek ömürlü olmuştu; bunu biraz daha devam ettirebilirler. Ama kendilerini bu oyuna fazla kaptırmasınlar. Daha bunun pazılı var, pişpiriği var, pokeri var, iskambili var. Önlerinde kartlarla yapabilecekleri çok sayıda alternatif var. Artık trajedi boyutuna varan bu vahim tablonun takdirini en iyi CHP’li seçmenlerin yaptığına ve yapacağına inanıyorum.

“O ZAMAN HEDEFİMİZİ BAŞKA YÖNTEMLERLE GERÇEKLEŞTİRİRİZ”

Terör ile mücadele de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündemindeydi. Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

  • Suriye'nin doğal kaynaklarını da gasbeden YPG terör örgütü, şayet kendini feshedip silah bırakmazsa, yaklaşan acı akıbetten kurtulamayacaktır
  • Halihazırda Suriye'deki en ciddi sıkıntı, ülke topraklarının neredeyse üçte birini halen işgal altında tutan YPG terör örgütüdür.
  • Eğer örgüt bu çağrıya kulak tıkar ve ipe un sererse, bağlantılı yapılar da kendilerinden beklenen iradeyi sergilemezse, o zaman biz ‘Terörsüz Türkiye’ hedefimizi başka yöntemlerle gerçekleştiririz. Nitekim, operasyonlarımız sayesinde bölücü örgütü ülke içinde eylem yapamaz, sınırlarımıza da yaklaşamaz hale zaten getirmiş durumdayız.
  • Amacımız; terör bariyerini kaldırarak, kardeşlik hukukunu yüceltmektir. Bu amaç doğrultusunda kayda değer bir mesafe de alındı. Heyetin yaptığı temasların verimli geçtiğini; birkaç istisna dışında, siyasi partilerin “Terörsüz Türkiye” hedefine samimi destek verdiğini görüyoruz. Bu, hedeflere ulaşılması noktasında elbette önemli bir kazanımdır. Diğer aktörlerin de sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini söylemeleri, tarafımızdan memnuniyetle not edilmiştir.
  • Gün, bugündür, kardeşlik günüdür. Gün, huzurun kapısını ardına kadar açma günüdür. Gün, tüm coğrafyamızda barışı, istikrarı, güvenliği egemen kılma günüdür.
  • Amacımız terör bariyerini kaldırarak, kardeşlik hukukunu yüceltmektir. Bu amaç doğrultusunda kayda değer bir mesafe de alındı.
    Terörün 40 yıldır açtığı yaraları beraber saralım istiyoruz. Kazanan emperyalistler değil, Kürt, Türk, Türkmen, Arap ayırımı yapmadan, biz olalım istiyoruz.

“BİZ SURİYELİ KARDEŞLERİMİZLE BAŞLARINI EZERİZ”

  • Suriye doğal kaynaklarını işgal eden YPG silah bırakmazsa yaklaşan akıbetten kurtulamayacaktır. Kürt kardeşlerimizin tüm meselelerinin destekçisi, takipçisi ve onların güveninin teminatıyız. DEAŞ gibi proje ürünü bahanelere gelince ikna edici yanı kalmamıştır. Bu meseleyi çözecek en büyük güç Türkiye'dir. Herkes bölgeden elini çeksin, biz Suriyeli kardeşlerimiz ile DEAŞ'ın da YPG'nin de başını ezeriz. Biz bu kuvvete sahibiz.

MHP LİDERİ BAHÇELİ'NİN HAMLESİ

Sayın Bahçeli’nin cesur çıkısıyla başlayan bir dizi gelişmeye şahitlik ettik. Gelinen noktada, aziz milletimizin bu konuda ‘ihtiyatlı bir iyimserlik’ içinde olduğunu görmekteyiz. Hükümet olarak, her vakit olduğu gibi bu hususta da, şehitlerimizin aziz hatıralarına, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin hassasiyetlerine asla halel getirmeyecek bir şuurla hareket ediyoruz. Türkiye’nin, insani ve ekonomik olarak çok büyük bedeller ödediği böyle bir sorunu kalıcı biçimde geride bırakması, istisnasız herkesin faydasınadır; ülkemizin hayrınadır. 'Terörsüz Türkiye’ ifadesinde anlamını bulan bu yeni dönemin kapılarını açma fırsatını kullanmamak, her şeyden önce üstlendiğimiz sorumlulukla bağdaşmaz.

MUHALEFETE SURİYE ELEŞTİRİSİ

Ayrıca Erdoğan, "(Muhalefet) 13 yıl boyunca, bir kez olsun ülkelerinin yanında, Türkiye’nin yanında, mazlumun, mağdurun, Suriyeli muhacirlerin tarafında yer almadılar" dedi.

Sözlerinde Erdoğan, “Türkiye-Suriye, Türk-Kürt-Arap kardeşliğini bozamayacak, şer güçlerin çizdiği sosyal fay hatları kaşıyarak bir arada yaşama irademize dinamit koyamayacaksınız” mesajını verdi.

“AHLAK DIŞI CÜMLELER KURDULAR BUGÜN KONUŞMAYA YÜZLERİ YOK”

Suriye'de 63 yıllık Baas'ın sona ermesi muazzam bir gelişmeydi. Suriyeli kardeşlerimiz varil bombaları ile, misket bombaları ile halkın katleden Esad rejiminden sonunda kurtulmuştur. Sadece Halep, Şam, Hama, Humus değil tüm kesimleri ile Suriye 61 yıllık istibdadın ardından özgürlüğe kavuştu. Ne bayır kaldı ne bucak diyerek Esad zulümleri kendi ülkesine fatura edenlerin utancı işte bu yüzden. Suriye meselesinde öyle ahlak dışı cümleler kurdular ki bugün konuşmaya yüzleri yok. Hataları ile yüzleşmek yerine öküz altında buzağı arıyorlar. Bizim abdestimizden şüphemiz yok kin namazımızdan şüphemiz olsun. Zoru görünce topu taca atacak karakterde değiliz. Hep dobra konuştuk, sözümüzü muhatabına mertçe söyledik. Bugün de hakikatin dili ile konuşacağız. Kırmızı kart gösterecekmiş, ya sen o işlerden anlamazdın o iş bizim işimiz. Suriye'de ilk gösteriler son derece barışçıl gösterilerdi. Bu gösterilerde Türkiye'nin hiçbir müdahalesi olmadı. Zaman zaman çıkıp bize Suriye'nin adresini gösterdi. Ya sen oranın adresini bilmezken biz zaten oralardaydık. Bunlara navigasyon vermek lazım, onunla Suriye'ye nereden gidiliyor bunu bilsinler.

“ESAD SÖZÜNÜ TUTMADI”

Olaylar tamamen kendi mecrasında gelişmişti. Esad ile birkaç kez görüştüm, gösterilerin barışçıl olduğunun altını çizdim. Taleplerin dikkate alınması gerektiğini söyledim. Bütün bu görüşmelerde kendisi ile her temasımızda bize reform yapacağını söyledi ama sözünü utmadı. Ordusunu devreye sokarak olayları kanlı yöntemlerle baskılama yoluna gitti. Bunun tepkilere neden olacağını izah ettim. Bunun aslı da Esad'dır aslında, bizi bile alıştırdılar. Gösterilerin önüne geçmenin tek yolunun vaat edilen reformların yapılmasın olduğunu hatırlattım ama şiddetin dozunu artırıp katliamlarına hız verdi. Küçük barışçıl gösteriler büyüdü ve Suriye geneline yayıldı. Rusya, İran meseleye müdahil oldu. terör örgütleri müdahil oldu. Bölge yangın yerine dönüştü. Suriye'den ülkemize hareketlilik başladı. İnsanlar işkence, tecavüz gibi insanlık dışı muameleye maruz bırakıldı. Mazlumlara sahip çıkmak kaçınılmaz hale geldi. Yanı başımızdaki ülkeye insani sebeplerle müdahil olmaktan daha tabii bir şey olamaz. Bizi şaşırtan içeriden bazılarının Türkiye'nin Suriye'de ne işi var diyerek meselenin ciddiyetinden uzak şekilde bizi haksızca eleştirmesi oldu. ABD'nin orada ne işi var demediler, Avrupa'nın en işi var demediler. Bölücü terör örgütünün en işi var demediler. Sadece Türkiye'yi eleştiriler.

“BEBEKLER KATLEDİLİRKEN BUNLAR SUSTU”

13 yıl boyunca ülkelerinin yanında, mağdurun mazlumun yanında yer almadılar. Kitlesel kıyımlar yapılırken seslerini çıkarmadılar. O cezaevlerini ekranlarda izledik. Bütün bunlar olurken seslerini çıkarmadılar. Bebekler katledilirken bunlar sustu. Barbarlığa yıllarca sessiz kaldılar. Çocuklar kırılırken bize saldırdıkları kadar Esad rejimine la etmediler. Açın yazılanlara bakın, meclis kürsüsünde konuşulanlara bakın. Ne zaman Suriye halkı zafer kazandı, bunların dilinin bağ çözüldü. Utanmak yerine sosyal medyadan sağa sola akıl veriyorlar. 13 yıldır durmadıkları endişeyi son 40 gündür duyuyorlar. Neymiş Suriye'de katliam varmış. Ne oldu da Suriye'ye dönük radarlarınızı açtınız, zalim dönüp gidince mi aydınlandınız, Baas yıkılınca mı aklınız başınız geldi, soruyorum size bebekler ölürken nerelerdeydiniz. İnsanlar öldürülürken sizler neredeydiniz. (Muhalefet) 13 yıl neden susup şimdi neden konuştuğunuzu biliyoruz. Türkiye'nin yanında değil kaşsında konumlandılar. Ülkemizin hasımlarının yanında konumlandılar. Dün de iyi niyetli değillerdi bugün de art niyetli davranıyorlar. Ne yaparsanız yapın Suriye devrimini üflemekle söndüremeyeceksiniz.

“SİZİN TUZAKLARINIZA ASLA DÜŞMEYECEĞİZ”

Sosyal fay hatları kaşıyarak barış içinde yaşamamıza dinamit koyamayacaksınız. Sizin tuzaklarınıza asla düşmeyeceğiz. Siyaset akılla yapılır, ülke çıkarlarını merkeze alarak yapılır. Siyasetçisi, yazarı, bürokratı, gazetecisiyle herkesin görevi Suriye'deki istikrar için yürütülen çalışmalara katkı sunmaktır. Biz batılıların baktığı zaviyeden bakamayız. Bir an önce kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlamak kardeşlik ve komşuluk vazifemizdir.