Memişoğlu açıklamalarına şu sözlerle başladı:
"Ben Sağlık Bakanı'yım, biz Sağlık Bakanlığıyız. Hastalık bakanlığı değiliz. İnsanların sağlığı ile ilgili doğru bilgilendirmek ve onlarla ilgili sağlığını nasıl koruyacağını ve sağlıklı olanın ne olduğunu anlatmakla görevli ve mükellefiz. Sağlıkla ilgili doğrusu neyse onu bu topluma öğretmek, onunla ilgili uyarıları yapmakla mükellef olan bir bakanlığız. Ben sigara ile de mücadele ediyorum. Ben 'Sigara sağlığa zararlıdır.' deyince sigara içenlerin hayatına müdahale mi ediyorum? 'Kilo verin, zararlıdır.' dediğim zaman da insanların hayatına, özgürlüğüne müdahale mi ediyorum?"
Sivasspor'un iki yıl önce de meme kanseriyle mücadele ile ilgili bir pankartının olduğunu ve sahaya onunla çıktığını anımsatan Memişoğlu, "Ben bu tartışmalardan esasında çok memnunum. Hiçbir kadının, hiçbir bayanın, hiçbir erkeğin, bir çocuğun hayatına zorla müdahale edecek bir mantalite taşımayız, bir politika da uygulamayız. Bunu düşünmek bile bir patolojik düşüncedir. Ben Sağlık Bakanı olarak öneririm ve doğruyu söylerim." dedi.
“BİZ KİMSEYİ ZORLAMIYORUZ”
Sağlık Bakanı olarak doğru ve sağlıklı olanı söylemek ve bununla ilgili planlama üretip politika yapmakla mükellef olduğunu ifade eden Memişoğlu, "Biz kimseye hareket etmiyor, kimseyi zorlamıyoruz. Doğal olan normal doğum, normal yani. Gerektiği zaman, endikasyonu olduğu zaman, tıbbi olarak gerçekten zorunlu olduğu zaman ben genel cerrahım, tabii ki ameliyat yapacak. Sezaryen bir ameliyat, doğum şekli değil. Ameliyat ile çocuğun çıkarılmasıdır. Dünyada sezaryen oranı yüzde 15'tir. 10 doğumdan sadece bir veya ikisidir. Bizde 10 doğumdan 6'sı sezaryendir." diye konuştu.
“SON 10 YILDA SEZARYEN DOĞUMDA ARTIŞ”
Son 10 yıldır Türkiye'de sezaryen oranlarında artış yaşandığına dikkati çeken Bakan Memişoğlu, "Özel hastanelerde daha fazla maalesef. Onları da denetlemeye başladık. Yüzde 61'in üzerinde maalesef. Kimsenin özel hayatına ve kimsenin kararına karışmıyoruz. Net söylüyorum ki bebek için de anne için de normal doğum sağlıklı olanıdır." dedi.
MEMİŞOĞLU ÖZGÜR ÖZEL’İN ELEŞTİRİLERİNE CEVAP VERDİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in bu konudaki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de Memişoğlu, şunları söyledi:
"Ben Sağlık Bakanı'yım, kendisi de sağlıkçı. Bununla ilgili siyasete çok karışmış durumda sanıyorum. Tıbbi endikasyon dediğimiz, tıbben gereklilik başka bir şeydir. Keyfiyet başka bir şeydir. Biz keyfi olan sezaryen harici normal doğum olması gereken zamanlarda önerimiz, bunun doğal şartlarda bebeğe de faydası olanı, sağlıklı olanı tercih etmesidir. Sezaryen olan doğal değildir. Ben 1966 doğumluyum, sezaryen doğumluyum. Ben sezaryenim. Benim annem, bana 'Baskı yaptırıyorsun.' demiyor ki. Ben diyorum ki tıbbi endikasyon olan her şeyin yapılması gerekiyor. Doğal olan normal doğumdur, siz ne yaparsanız yapın. Çocuğun hem akciğerinin gelişiminde ve bütün hücrelerinin gelişiminde her şeyin doğal olduğu yoldur. Tabii ki endikasyon olursa ameliyat olabilir. Türkiye'de 6 aydır bu oranlar, yüzde 2 düşmüş durumda."
“ANNE-BABA ADAYLARINI EĞİTEREK, DOĞRUYU ANLATIYORUZ”
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl'ün, sezaryen doğumla ilgili TBMM'de soru önergesi vermesine ilişkin soru üzerine Kemal Memişoğlu, "Arkadaşımıza anlatamamışız ve anlamak istememiş. Tıp merkezlerinde acil sezaryen yapabilirler ancak planlı, saatli sezaryenlerin hastanelerde olması tıbbi zorunluluktur. Sezaryeni tabii ki azaltmak istiyoruz. Buna neden karşı çıkıldığını çözemiyorum." yanıtını verdi.
Memişoğlu, "Sezaryeni ne kadar zamanda ne kadar düşürmeyi planlıyorsunuz?" sorusuna karşılık şunları söyledi:
"Hedefimiz, primer sezaryeni yüzde 20 bandının üzerine çıkmayacak şekilde bir yola koymak. Anne baba adaylarını eğiterek, ikna ederek, doğrunun ne olduğunu anlatarak normal doğumu teşvik etmeye çalışıyoruz. Yaptığımız sadece budur. Dünyadaki bilimsel ortamlarda da bu şekildedir. Muhalefetteki arkadaşların da sağlık kökenli genel başkanın da bence savunmaması ve farklı yöntemlerle eleştirmemesi gerekirdi."
“HASTANELERİMİZ SENEDE 1 MİLYAR KEZ İNSANLARA BAKABİLİYOR”
Özel sektör, kamu, üniversite fark etmeksizin hepsinin sağlık hizmetini standart olarak sunması gerektiğini vurgulayan Memişoğlu, "Sırrı Süreyya Önder, bu sağlık sistemi ve 'özel hastane' dediğiniz hastanedeki yetenek ve altyapı sayesinde bugün yaşıyor. Mecliste, 'Bitti, sağlık sistemini yok ettiniz.' diyen insanlar, o hastanede nasıl bir sağlık sisteminin olduğunu gördüler. Ben teşekkür beklemiyorum ama üniversiteler, özel sektör ve devlet hastanelerimizde senede 1 milyar kez insanlara bakabiliyor, 800 binin üzerinde ameliyat yapabiliyor, her yere ulaşabiliyoruz." şeklinde konuştu.
37 BİN KADRO ALDIK
Bakan Memişoğlu, sağlık personeli atamasına ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:
"37 bin kadro aldık, önümüzdeki hafta hangi hastanede ne kadar personele ne kadar ihtiyacımız var, ilan edeceğiz. ÖSYM'ye yolluyoruz pazartesi itibarıyla. Mayısta 19 bin alacağız, 18 bin için de eylülde ilana çıkmış olacağız. Kılavuz, önümüzdeki hafta yayımlanmış olacak. Diyetisyen, sağlık yönetimi, hemşire, sağlık mesleklerinin hepsi olacak. KPSS'ye göre onların atamaları yapılacak."
“BU CİHAZI TÜRKİYE’DE ÜRETİLEBİLİR HALE GETİRDİK”
ASELSAN tarafından açık kalp ameliyatlarında kullanılması için üretilen kalp akciğer makinesine ilişkin soru üzerine Memişoğlu, "Çok stratejik bir cihaz, bu cihaz olmasa kalp ameliyatı yapamazsınız. Bu cihazı Türkiye'de üretebilir hale geldik ve yüzde 90'ı da yerli. Türkiye, üretim konusunda da sanayi konusunda da sağlıkta artık kabuğunu kırıyor. Bizim iddiamız sağlık, savunma sanayisinden daha büyük bir sanayi olacak." dedi.
HASTANELERİMİZİN YÜZDE 10’UNU AİLE HEKİMLERİNE AYIRDIK
"Aile hekimleri tarafından verilen randevular hastanede görülmüyor, geri çevriliyor ya da erteleniyor." şeklindeki iddiaların sorulması üzerine Memişoğlu, "Birkaç tane örnek yanlışlıkla olmuş olabilir ama genel olarak böyle bir durum yok. Hastanelerimizin yüzde 10 kontenjanını tamamen aile hekimlerine ayırdık." ifadelerini kullandı.