Kaygı bozukluğu, rezil olma korkusu, fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar.
Hepsi sosyal anksiyete yani sosyal fobinin belirtileri.
Birey kendini toplumdan soyutluyor, korku ve endişe içerisinde yaşıyor.
Psikolog Rabia Bağcı, “Kişi temel olarak utanacağı rezil olacağı mahcup olacağı durumlardan kaçınma, kaçma davranışları içerisindedir. Etrafındaki insanların onu sürekli yargılayacağı düşüncesi mevcuttur.” ifadelerine yer verdi.
Sosyal anksiyetesi olan bir kişi duygusal ve davranışsal belirtilerle kendini gösterebilir. Kişide çarpıntı, terleme, nefes darlığı, korku ve endişe görülebiliyor.
Ayrıca sosyal anksiyete ergenlik döneminde başlıyor, ömür boyu sürebiliyor.
EN ÇOK KADINLARDA GÖRÜLÜYOR
Her yüz kişiden 20'sinde benzer durumlar ortaya çıkıyor.
Sosyal fobi, kadınlar arasında daha sık görülüyor.
Sosyal fobiyi tetikleyen unsurların başında aile yapısı geliyor.
Uzman desteği alınmazsa ömür boyu sürebiliyor.
SOSYAL ANKSİYETE NASIL YENİLİR?
Uzmanlara göre, bir hedef konulmalı. Korkulan olayların üzerine gidilmeli.
Sosyal anksiyetenin ergenlik döneminde başladığını anlatan Psikolog Rabia Bağcı, şunları kaydetti:
Bu dönem biraz karmaşık ve zorlayıcıdır. Hormonal ve fiziksel değişimde gençlerin duygu durumunda da ani ve yoğun değişimlere yol açabiliyor. Arkadaş gruplarına uyum sağlamak, sosyal kabul görmek, bağımsızlıklarını kazanma, sosyal ilişkilerini geliştirme sürecinde oldukları için bu gibi durumlar gençlerde bazen onları zorlayan sosyal kaygılar ve stresler oluşturabiliyor. Okul performansı, kariyer hedefleri de gençlerde önemli bir baskı oluşturabiliyor.
"YAŞAM BOYU SÜREBİLİR..."
Tedavi edilmezse yaşam boyu süren bir rahatsızlık olduğunu söyleyebiliriz. Kişinin yaşam kalitesini bozan ve birlikte buna eşlik eden rahatsızlıkların oluşmasına sebebiyet verir. Depresyon gibi duygu durum bozuklukları, alkol ve madde kullanımı da eşlik edenler arasındadır. Kişi farkındalık sağladığında, bu durumu değiştirmeye amaçladığında olabildiğince kendine küçük hedefler koyarak kendini maruz bırakabilir. Kaçındığı durumları sık sık deneyimleyebilir. Örneğin sunum yapmaktan korkuyorsa bol bol sunum yapmayı kendine hedef göstermelidir. Toplum içerisinde yemek yemekten çekiniyorsa bu onun için artık kaçınma davranışı sergilemesine sebep oluyorsa ve hayat imkanlarını engelleyecek durumdaysa, örneğin tamamen okulda kalacağı bir süreç olabilir ve bu süreç içerisinde yurtta kalacağı durumlar olabilir. Bu durumlarda arkadaşlarının yanında yemek yemekten kaçınabilir. Bu durum onu kötü etkileyebilir.
"HEDEFLER KONULMALI..."
Bu yüzden kişiler küçük hedefler koyarak kendilerini maruz bırakmalı. Aynı zamanda ruhsal destek alabilirler. Bireylerin duygusal ve zihinsel sağlığını desteklemeyi amaçlayan bir dizi teknik ve yöntem mevcuttur. Kişilerin kendilerini ve duygusal tepkilerini daha iyi anlamalarına, stresle başa çıkabilme becerilerini geliştirmelerine, genel yaşam kalitelerini iyileştirmelerine yardımcı olur. Alınan bu ruhsal destek de gençlerin kendilerine olan güvenlerini artırmalarına ve kendi değerlerini fark etmelerine yardımcı olur.