Gündem

İmralı'dan Asrın Çağrısı: "PKK, kendini lağvetmeli..."

DEM Parti Heyeti, PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile İmralı Adası'nda görüştü ve temaslara dair fotoğraflar basına dağıtıldı. Görüşme sonrası Heyet, İstanbul'da Öcalan'ın 'asrın çağrısı'nı açıkladı. Öcalan mektubunda "Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle oluşan bu iklimde; 'PKK'ya silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum." dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim 2024 tarihinde, "Terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin Meclis DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" çağrısının ardından başlayan süreçte kritik bir gelişme yaşandı.

DEM Parti İmralı heyetinin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'la 3. kez görüşmek için yaptığı başvuru Adalet Bakanlığı tarafından kabul edildi.



DEM Parti Heyeti, 3. görüşme için bugün İmralı'ya gitti.



Heyette daha önce İmralı'ya iki kez giden Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan'ın yanı sıra bu kez, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları Oruç, İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, Ahmet Türk ve Avukat Faik Özgür Erol da yer aldı.

DEM heyetinin İmralı'dan fotoğrafları basına dağıtıldı.

ÖCALAN'DAN TARİHİ AÇIKLAMA: PKK, KENDİNİ LAĞVETMELİ...

İmralı heyeti, görüşmenin ardından İstanbul’da bir basın toplantısı düzenledi.

Açıklama 17.00'da ve 4 dilde yapıldı.

Öcalan'ın İmralı'dan gönderildiği tarihi mektupta, "Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır." denildi.

ELEBAŞI ÖCALAN: PKK ÖMRÜNÜ TAMAMLADI

İşte Elebaşı Öcalan’ın çağrı yaptığı o mektubunun bütün metni...

“PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur. Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır. Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir. Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir. Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir. Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir. Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır. Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.

"CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILI" İFADESİ...

Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir. Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır.

"TARİHİ SORUMLULUĞU ÜSTLENİYORUM"

Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim."



DEV EKRANLAR KURULDU

DEM Parti, Diyarbakır’ın Dağkapı Meydanı ve Van’daki Kent Meydanı’na büyük LED ekranlar kuruldu.

Toplantı ekranlardan canlı yayınlandı.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan görüşmeye ilişkin bilgi verirken, tarihi çağrının görüntülü yapılmasını temenni ettiklerini dile getirmişti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise mevzuatı hatırlatarak, bunun mümkün olmadığını belirtmişti.