‘Terör’ ve ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında tutuklama talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında mahkeme tutuklama kararı verdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, yürütülen soruşturmalar kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliğince mali nitelikli soruşturma kapsamında şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun "suç örgütü kurmak ve yönetmek", "rüşvet almak", "irtikap", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından tutuklandığı kaydedildi.

TERÖRDEN SERBEST

Açıklamada, "Ekrem İmamoğlu hakkında üzerine atılı 'silahlı terör örgütüne yardım etme' suçundan kuvvetli suç şüphesi bulunmakla birlikte mali nitelikli suçlardan zaten tutuklanmasına karar verildiğinden bu aşamada gerek görülmemekle talebin reddine karar verilmiştir." ifadeleri kullandı.

Screenshot 2-439

SERBEST BIRAKMA KARARLARINA İTİRAZ EDİLECEK 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İBB'ye yönelik "yolsuzluk" soruşturması kapsamında sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanan Ekrem İmamoğlu'nun, "silahlı terör örgütüne yardım" suçundan tutuklanması talebinin reddine karar verilmesine itiraz edileceği bilgisine ulaşıldı.

"Yolsuzluk" soruşturması kapsamında bir kısım suçlardan tutuklanan İmamoğlu'nun bir kısım suçlardan serbest bırakılmasına da itiraz edeceği öğrenildi.

BAŞSAVCILIKTAN İSTANBUL VALİLİĞİNE BİLGİLENDİRME YAZISI

Başsavcılığın İstanbul Valiliğine gönderdiği bilgilendirme yazısında ise İBB Başkanı İmamoğlu'nun üzerine atılı "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", rüşvet almak" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak" suçlarından sevk edildiği İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğince hakkında kuvvetli suç şüphesi olduğu gerekçesiyle tutuklandığı kaydedildi.

Yazıda, İmamoğlu'nun üzerine atılı "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan ise aynı hakimlikçe bu aşamada tutuklama tedbirine gerek bulunmadığı gerekçesiyle bu talebin reddine hükmedildiği aktarıldı.

Şişli Belediye Başkanı Şahan'ın "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tutuklandığına dikkati çekilen yazıda, Beylikdüzü Belediye Belediye Başkanı Çalık'ın ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" ve "irtikap" suçlarından sevk edildiği İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğince kuvvetli suç şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tutuklandığı ifade edildi.   

EKREM İMAMOĞLU SİLİVRİ CEZAEVİ'NE GETİRİLDİ

Tutuklanan İmamoğlu, Silivri'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu'na getirildi.

Gözaltına alınmasının ardından Çağlayan Adliyesi'ne getirilen İmamoğlu, burada ifadesinin alınmasının ardından tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne getirildi. 


Cezaevi önünde geniş güvenlik önlemleri alınırken, bölgede hareketlilik yaşandı.



İMAMOĞLU'NUN İFADELERİ

Bu kapsamda ifadesi alınan İmamoğlu'nun, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü polislerine 3 saat 40 dakika boyunca 121 sayfalık ifade verdiği öğrenildi.

İfade başında etkin pişmanlık hükümleri için bilgilendirilen ve sonrasında "Tarafınıza anlatılan etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyor musunuz?" sorusu yöneltilen İmamoğlu, "Ben herhangi bir suç işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum." cevabını verdi.

Gayrimenkul, araç ve diğer mal varlıkları sorularına, "Mal bildiriminde bulundum." cevabını veren İmamoğlu, aylık gelirinin 250 bin lira olduğunu söyledi.

Polis sorguda İmamoğlu'na, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek", "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak", "rüşvet", "ihaleye fesat karıştırma", "edimin ifasına fesat karıştırma", "irtikap" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçları kapsamında sorular yöneltti.

Sorgusunda İmamoğlu'na, kendisiyle aynı soruşturma kapsamında şüpheli konumunda bulunan 99 şüphelinin fotoğrafları gösterilerek, tanıyıp tanımadığı soruldu.

İmamoğlu, bu soruya şöyle cevap verdi:

"Aslında burada bulunmamın yegane sebebi hakkımda başlatılan bir siyasi müdahale ve mücadele modelidir. Bu mücadele biçimi ne yazık ki bir yargı tacizi şeklinde tarafıma yıllardır sürdürülmektedir. 16 milyon İstanbullunun, İstanbul tarihindeki en yüksek üç oy oranına sahip bir biçimde seçim kazanmış birisine bu soruların sorulmasını halkın iradesine dönük sürecin bir parçası olarak görüyorum. Bu sebeple bu açıklamayı yapıyorum. Devamında soracağınız sorularla ilgili olarak esas itibarıyla Cumhuriyet Başsavcılığında ayrıntılı yanıt vereceğim olmakla birlikte gerekli gördüklerime de yanıt vereceğim."

55-3

Soruları muhatap almadığını söyledi
Soruşturma kapsamında gizli tanık ve tanıkların ifadelerine karşın beyanının sorulması üzerine İmamoğlu, soruları muhatap almadığını ve tüm isnatları şiddetle reddettiğini belirtti.

İmamoğlu, soruşturma dosyasında tespiti yapılan İSPARK, Kültür AŞ ve KİPTAŞ ihalelerinin de aralarında olduğu 7 ayrı ihale noktasında kamunun yüz milyonlarca lira zarara uğratılması konusundaki sorulara ise yine "Bu soruyu muhatap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim." yanıtını verdi.

MASAK raporları sorularına açıklama yapmadı
İmamoğlu, polisteki ifadesinde Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun hazırladığı raporlara ilişkin de açıklama yapmadı.

Hazırlanan ve dosyaya giren raporların okunarak, adı geçen kişilerle yapılan ticaretin içeriği hakkındaki sorulara İmamoğlu, şöyle yanıt verdi:

"Sorunun dayanağı MASAK raporu tarafıma ibraz edilmediği için bu aşamada ayrıntılı bir bilgi verememekle birlikte söz konusu hususun tamamen bir anonim şirketin yasal satışından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Bu konuda ayrıntılı bilgi ve belgeler bilahare yasal mercilere iletilecektir. Kaldı ki İmamoğlu İnşaat 36 yıllık ailemize ait bir şirket olup, belediye başkanı seçildikten sonra şirkette imza yetkim dahi bulunmamaktadır. Profesyonel olarak yönetilen bir şirkettir. Şahsımla ilgili tüm mal varlığı 3628 sayılı yasa uyarınca ilgili resmi merciler ve kamuoyunun malumudur. Bununla ilgili bir isnat varsa peşinen reddettiğimi beyan ederim."

5-4

"Teknik olarak yanıt verebilmem mümkün değil"
"İstanbul Senin' uygulamasıyla kentte ikamet eden vatandaşların kişisel verilerinin reklam ajanslarına açılarak 5-6 kat para kazandıracağı" düşüncesiyle satılmasına ilişkin soru üzerine İmamoğlu, uygulamanın uluslararası alanda da beğeni kazandığını ve 6 milyon kişi tarafından indirildiğini belirterek, "Bu konudaki teknik bilgiler kuşkusuz tarafımdan bilinemez. Belediye Başkanlığına resmi bir yazı yazılmış olsaydı, ilgili birimlerden kolayca yanıt alınabilirdi. Sorulara esas teşkil eden ortam dinlemesine dayalı olduğu anlaşılan ses kaydının ne şekilde kimin tarafından alındığı bilinmediği gibi, konuşan kişilerin de kimler olduğu belli değildir. Bu sebeplerle bu sorulara teknik olarak yanıt verebilmem mümkün değildir." savunmasını yaptı.

İmamoğlu, gizli tanık Meşe'nin "…Adem Soytekin Ekrem Bey'in Beylikdüzü döneminden itibaren ortaklık yaptığı, mal varlığının bir kısmı üzerine olan kişidir. KİPTAŞ ihaleleri kendisine verildi. Yine belediyenin kreş yapımına ilişkin işleri de aldı. Göstermelik olarak da belediyeye 1 tane kreş bağışladı..." şeklindeki beyanının sorulması üzerine, "Bu soruyu muhatap almıyorum." cevabını verdi.

Gizli tanık Çınar'ın "…Adem Soytekin'in, Ekrem İmamoğlu'nun kasalarından biri olduğunu, KİPTAŞ'tan ihale aldığını, Fatih Keleş ile birlikte hareket ettiğini duymuştum…" şeklindeki beyanı sorulan İmamoğlu, "Bir önceki sorudaki cevabımı tekrar ederim." diye karşılık verdi.

İmamoğlu'na, gizli tanık Meşe'nin "…Görüntülerde yer alan diğer kişilerden Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz da İmamoğlu'nun para trafiğini sağlayan kişilerdir. Tuncay Yılmaz şirket müdürüdür. Fatih Keleş ise eski dönemden itibaren rüşvet ya da komisyon işlerinden paraları toplayan kişidir. Fatih'i (Keleş) İBB Spor'un başına getirdi. Bu aslında bir perdelemedir. Tuncay Yılmaz'ı burada muhasip yaparak kulübe giren ve çıkan parayı kontrol atına aldılar. Resmi olmayan bir harcama yapılacak, birisi satın alınacaksa ve bunun için bir bütçe oluşturulacaksa bu işleri Tuncay (Yılmaz) ve Fatih Keleş yapar. Ekrem İmamoğlu'nun bu konuda yaptığı toplantılara ikisi de katılır. Murat Ongun da bu toplantılarda yer alır. Ertan Yıldız iştiraklerden sorumlu danışmandır. Medya ve Kültür AŞ dışında verilecek tüm ihaleleri ve bu ihaleleri hangi şirketlerin alacağını belirler. Ertan Yıldız ihalelerden alınacak komisyonu Fatih Keleş ile birlikte belirler. Daha sonra Fatih ve Tuncay bu paraları toplar. CHP kurultayı döneminde bu şekilde toplanan paralar delegelere dağıtıldı. İşin başında ise şu an Şişli Belediye Başkanı olan Resul Emrah Şahan vardı. İşin finans kaynağının bir kısmı BİMTAŞ üzerinden sağlandı. BİMTAŞ'a İPA (İstanbul Planlama Ajans) finanse ettirildi. Hem Ekrem İmamoğlu'nun Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz'a toplattırdığı paralar hem de BİMTAŞ'ın İPA'ya yaptığı finansman delegelere dağıtıldı. Bu şekilde kurultayda istediği gibi sonuç aldılar…" şeklindeki beyanı soruldu.

İmamoğlu, bunun üzerine, "Bu soruyu muhatap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim." dedi.

Ekrem Imamoğlu Sondakika Tutuklama

Kamunun 260 milyon 755 bin 555 lira zarara sokulduğu iddiası
"İBB şirketleri olan Kültür ve Medya AŞ ile gayrimeşru işlemlerle anlaşan şirketlere yasa dışı talimatlarla keyfi uygulamalar yapıldığı, ilgili yönetmeliğe göre izin alınması mümkün olmayan inşaat ve binalardaki reklam panolarına İBB Başkanı'nın talimatıyla danışman Murat Ongun ile Ertan Yıldız, Kültür A.Ş eski Genel Müdürü Serdal Taşkın ve zabıtadan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı'nın gayrimeşru talimatlarıyla, yasa dışı reklam uygulamalarına izin verildiği gibi cezai müeyyide uygulanmadığı, birçok şirket sahibi ve yöneticilerle işbirliği içerisinde olunduğu, gayriresmi izinler, yasa dışı protokoller, gerçek olmayan reklam işlerine usulsüz paralar ödendiği, ecrimisiller tahsil edildiği, Kültür AŞ ve Medya AŞ’nin usulsüzlüklere kılıf yapıldığı ve bu suretle kamunun 260 milyon 755 bin 555 lira zarara sokulduğu iddialarının mahallinde incelenmesi, elde edilen bilgiler, alınan ifadeler, bilirkişi raporu ve mevzuat hükümleri ışığı altında değerlendirme yapıldığı" İmamoğlu'na okundu.

İmamoğlu, kendisine yöneltilen "Yukarıda tarafınıza okunan eyleme konu ürünlerin ihale sürecini, ihale sonrası denetim yapılıp yapılmadığını, Genç Popülist Medya şirketine herhangi bir para aktarımı yapılıp yapılmadığını açıklayarak, eylem ve tespitler ile ilgili bildiklerinizi açıklayınız." sorusu sonrası yine "Bu soruyu muhatap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim." cevabını verdi.

"İBB Meclisinin 12 Ağustos 2011 tarih ve 1718 sayılı kararı doğrultusunda İBB Encümeni'nin 26 Kasım 2011 tarih ve 2202-916 sayılı kararı ile belediye şirketi Kültür AŞ uhdesine ihale edilen İBB mülkiyeti ve tasarrufunda bulunan yerlere konulacak açık hava reklam üniteleriyle ilgili (4 bin 600 adet billboard ve megalight) 10 yıl süreyle işletmeye verilmesi ihalesinde alt kiracı 3. Mecra Reklam ve fiili işletmeci Kentvizyon Medya ünvanlı özel şirketler tarafından ihale şartnamesi ve sözleşmesine aykırı uygulamalar yapılmasıyla" 2019-2021 arası toplam 415 milyon 619 bin 384 TL artı KDV haksız kazanç elde edildiği ve kamu zararına sebebiyet verilmesinde İBB Başkanı olarak sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle İmamoğlu'na söz konusu iddialar soruldu.

İmamoğlu bu soruyu, "Bu soruyu muhatap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim." şeklinde yanıtladı.

"Billboardların sayısının azaltılarak kira getirisi yüksek olan giantboard sayısının yükseltilmesi, bu suretle devam eden sözleşmenin 3'üncü yılı itibarıyla 1 milyar 189 milyon 498 bin 560 TL artı KDV kamu zararına sebep olunduğu, sözleşme süresi sonunda ise zararın 2 milyar 564 milyon 995 bin 200 TL artı KDV olacağı"na ilişkin iddianın sorulması üzerine İmamoğlu, "Bu soruyu muhatap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim." dedi.

Beylikdüzü'ndeki ihale soruldu
İmamoğlu'na, soruşturma kapsamında ifadesi alınan bir tanığın, "...Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde Ekrem İmamoğlu 2016/429603 sayılı bir ihaleye çıkmış, süresi 12 günlük olan bu ihalede iş kalemlerinden hiçbiri yapılmadığı halde yapılmış gibi gösterilmiş ve yaklaşık 1 milyon TL'lik para Dilde Eğitim Ltd. Şti. adlı firmaya ödenmiş, konunun tarafımca haberleştirilmesinin ardından Belediye 'Sehven ödeme yaptık.' diyerek konuyu örtbas etmeye çalışmıştır. Şirket ise deşifre olmasının ardından firmanın adını değiştirerek Yeni Fikir Eğitim Ltd. Şti. yapmış ve halen de Beylikdüzü'nden ve İBB'den iş almaya devam etmektedir..." beyanına yönelik cevabı soruldu.

İmamoğlu bunun üzerine, "Bu soruyu muhatap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim." dedi.

Ekrem İmamoğlu, bazı sorulara cevap vermediği için tekrar açıklama yapıp yapmayacağının sorulması üzerine "Hayır." cevabını verdi.

İfadesine başka ekleyeceği hususların olup olmadığının sorulması üzerine İmamoğlu, şunları söyledi:

"Gözaltına alındığım saatlerden ifadeyi verdiğim şu ana kadar hissettiklerimden, ifade anında sorulan sorulardan sonra kendimi, milletimiz, şehrimiz ve ülkemiz adına çok daha kötü hissettiğimi ifade etmek isterim. Türkiye'nin ulusal ve uluslararası birçok çözüme muhtaç konusu varken yukarıda sorulan sorular göstermiştir ki kumpas, uydurma, yalan ve komplo teorilerinden oluşan mesnetsiz suç isnatları ile gözaltına alındığım an itibarıyla Türkiye'nin ve bütün dünyanın gündemine düşmüş olmak, ülkemizin itibarının ciddi zarar görmesi, demokrasi ve adaletin zedelendiğinin yaşanması çok üzücüdür."

İmamoğlu'na reklam ihalelerindeki 4 milyar liralık kamu zararı iddiası soruldu
Emniyette ifadesi alınan İmamoğlu'na, mülkiye müfettişlerince 16 Ağustos 2024 tarihli İçişleri Bakanlığı tevdi raporu ve eklerinin incelenmesi neticesinde yapılan 7 eylemdeki tespitler soruldu.

Reklam üniteleri ihalesinde 260 milyon lira kamu zararı
Bu kapsamda 1. eylemde, kentteki reklam üniteleri için yapılan ihaleye ilişkin tespitlere İmamoğlu'nun cevap vermesi istendi.

Bu ihalede, "İBB şirketleri olan Kültür AŞ ve Medya AŞ ile gayrimeşru işlemlerle anlaşan şirketlere yasa dışı talimatlarla keyfi uygulamalar yapıldığı, ilgili yönetmeliğe göre izin alınması mümkün olmayan inşaat ve binalardaki reklam panolarına İBB Başkanı'nın talimatıyla danışman Murat Ongun ile Ertan Yıldız, eski Kültür AŞ Genel Müdürü Serdal Taşkın ve zabıtadan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı'nın gayrimeşru talimatlarıyla, yasa dışı reklam uygulamalarına izin verildiği gibi cezai müeyyide uygulanmadığı, birçok şirket sahibi ve yöneticilerle iş birliği içerisinde olunduğu, gayri resmi izinler, yasa dışı protokoller, gerçek olmayan reklam işlerine usulsüz paralar ödendiği, ecri misiller tahsil edildiği, Kültür AŞ ve Medya AŞ'nin usulsüzlüklere kılıf yapıldığı ve bu suretle kamunun 260 milyon 755 bin 555 lira ve KDV tutarında zarara sokulduğu..." bilgisi aktarıldı.

Açık hava reklam ünitesi ihalesinde 415 milyon lira kamu zararı
İmamoğlu'na, 2. eylemde, Kültür AŞ uhdesinde ihale edilen 4 bin 600 adet açık hava reklam ünitesinin 10 yıl süreyle ihale edilmesine ilişkin mülkiye müfettişlerinin tespitleri soruldu.

İhaleye ilişkin, "Reklam ünitelerinin yapısı, karakteri, ebatları ve kullanım amacının Belediyenin izni olmaksızın değiştirildiği, bu suretle 415 milyon 619 bin 384 lira ve KDV kamu zararına sebep olunduğu ve alt kiracı özel şirkete haksız menfaat sağlandığı iddiası mevcut olup yapılan tespitler neticesinde özetle 2019-2021 arası toplam 415 milyon 619 bin 384 lira ve KDV haksız kazanç elde edildiği ve kamu zararına sebebiyet verildiğinin tespit edildiği, izah edilen hususlar bir bütün halinde değerlendirildiğinde belediye ve KÜLTÜR AŞ görevlileri ile alt işletmeci özel şirket yetkililerinin fikir ve eylem birliği içerisinde oldukları anlaşıldığı..." değerlendirmesine yer verildi.

Billboard ve megalight tipi reklam uygulaması ihalesinde 1 milyar 189 milyon lira kamu zararı
İfadedeki 3. eylemde İmamoğlu'na, 3 bin adet billboard ve 85 adet megalight tipi reklam uygulamasının 10 yıl süreyle işletmeye verilmesi ihalesine ilişkin şu tesitler soruldu:

"2011 yılındaki ihalenin tekrarı mahiyetinde olan son ihalenin Kültür AŞ yetkisinde muhammen bedelin piyasa rayici altında Vizyonkent Reklam şirketi uhdesinde bırakıldığı, söz konusu şirket hissedarları ile önceki ihale alt kiracısı 3. Mecra Reklam ve her iki ihale fiili işletmecisi Kentvizyon şirket hissedarlarının biri dışında aynı kişiler olduğu dolayısıyla ihale işlemlerinin önceki ihale alt kiracısı ve her iki ihale fiili işletmecisi şirketlerin aynı faaliyeti yürütmesini sağlayacak şekilde hileli olarak yürütüldüğü ve sonuçlandırıldığı, sözleşme sonrası ihale şartnamesi ve sözleşmeye aykırı uygulamalar yapıldığı, adet, tip, metrekarenin daha fazla olduğu ihale kapsamına dahil edilmeyen kamu amaçlı kullanımlar için ayrılan kısımların ticari amaçla kullanıldığı, billboardların sayısının azaltılarak kira getirisi yüksek olan giantboard sayısının yükseltilmesi bu suretle devam eden sözleşmenin 3. yılı itibarıyla 1 milyar 189 milyon 498 bin 560 lira ve KDV kamu zararına sebep olunduğu, sözleşme süresi sonunda ise 2 milyar 564 milyon 995 bin 200 lira ve KDV olacağı iddiası mevcuttur."

Üst geçidin alın yüzeyleri reklam ihalesinde 896 milyon lira kamu zararı
İmamoğlu'na sorulan 4. eylemde, KÜLTÜR AŞ tarafından 100 adet üst geçidin alın yüzeylerinin reklam alanı olarak 3 yıl süreyle işletmeye verilmesi ihalesinden bahsedildi.

Burada, "Sözleşme uyarınca yüzde 10 belediye kontenjanı olduğundan ticari olarak 72 adet pano kullanılabileceği halde, alt kiracı özel şirket tarafından hileli davranışlarla üst geçitlerin her iki yönüne ikişer adet kullanmak suretiyle 150 adet pano konulduğu, ayrıca indirim konusu yapılan 9 adet panonun da reklam alanı olarak kullanıldığı, şartnameye, sözleşme şartlarına uygun olmayan 150 adet reklam panosu teslim alınmak suretiyle 896 milyon 452 bin 500 lira ve KDV tutarında kamu zararına sebep olunduğu..." tespitine yer verildi.

Üst geçit reklamları ihalesinde 985 milyon lira kamu zararı
İfadedeki 5. eyleme, 95 üst geçidin alın yüzeylerinin reklam alanı olarak 3 yıl süreyle işletmeye verilmesi ihalesi konu oldu.

Bu eylemde, "Söz konusu ihale kapsamındaki üst geçit alın yüzeylerinde birbirinden bağımsız olarak kiralanabilen 172 adet reklam panosu mevcut olduğu ve benzer ihaleler pano adedi esası üzerinden yapıldığı halde, hileli davranışla pano adedi değil birden fazla pano konulması mümkün olan 95 adet üst geçit esas alınarak ihale edildiği, Kültür AŞ tarafından davet usulü yapılan ihalenin ise mevcut alt kiracı BVA AŞ şirketine piyasa rayici altında yeniden ihale edildiği, bu suretle devam eden sözleşmenin ikinci yılı itibarıyla 985 milyon 226 bin 666 lira ve KDV tutarında kamu zararına sebep olunduğu ve haksız menfaat sağlandığı, mevcut durumun devamı halinde sözleşme süresi sonunda bu tutarın 1 milyar 477 milyon 840 bin lira ve KDV olacağı..." tespitine değinildi.

İSPARK otoparklarındaki billboard reklam ihalesinde 98 milyon lira kamu zararı
İBB iştirak şirketi İSPARK otoparklarındaki billboard reklam ihalesine ilişkin tespitler 6. eylemde sıralandı.

Burada, "Kültür AŞ'den billboard reklam panolarının işletme hakkını BVA AŞ'nin devraldığı ve İSPARK billboard ihalesi kapsamındaki billboardlar yerine kanunsuz, hukuksuz ve mevzuata aykırı bir şekilde gayrimeşru giantboard tipi reklam panoları koyarak 5-6 kat daha fazla gelir elde etmek suretiyle yolsuzluk yapan BVA AŞ şirketine hiçbir işlem yapılmadığı, İSPARK adı altında 70 civarında izinsiz giantboard tipi reklam panosu bulunduğu, Kültür AŞ tarafından Urbanmedia AŞ şirketine işletme hakkı devredilen İSPARK otoparklarındaki 267 adet raket tipi reklam ünitelerinin çift taraflı afiş değiştiricili olduğu, 1 adet sabit raket içinde 2 adet, afiş değiştiricili raket içinde 6 adet reklam yüzü bulunduğu, bu suretle ihaleyi alan şirketin ihale edilenden çok daha fazla raket pazarlama imkanı elde ettiği, hukuka aykırı söz konusu kullanımlar neticesi sözleşmelerin 5. yılı itibarıyla 98 milyon 640 bin 757 lira ve KDV tutarında kamu zararına sebep olunduğu ve alt kiracı özel şirkete haksız menfaat sağlandığı, mevcut durumun devamı halinde bu tutarın 177 milyon 553 bin 364 lira ve KDV olacağı..." bilgisine yer verildi.

Raket ve megalight tipi reklam ihalesinde 245 milyon lira kamu zararı
İmamoğlu'nun, 7. eylemde, 2 bin adet raket tipi, 400 adet megalight tipi reklam uygulamasının 10 yıl süreyle işletmeye verilmesi ihalesine ilişkin şu tespitlere cevap vermesi istendi:

"İhaleleri alan alt kiracı şirketlerin hukuka aykırı kullanımlardan kaynaklanan ve 5. yıl itibarıyla 245 milyon 498 bin 326 lira haksız menfaat sağlandığı ve kamu zararına sebebiyet verildiği, sözleşme süresi sonunda ise bu meblağın 490 milyon 996 bin 653 lira ve KDV olacağı iddiaları mevcuttur."

Tüm sorulara aynı cevabı verdi
İBB Başkanı İmamoğlu, emniyet ifadesinde 7 ihaledeki tespitlere ilişkin sorulara tek tek, "Bu soruyu muhatap almıyorum, tüm isnatları şiddetle reddederim." diye yanıt verdi.

Yolsuzluk soruşturmasında el konulan banka kasalarından 15 milyon liralık mal varlığı çıktı
Soruşturma kapsamında çeşitli bankalarda şüphelilere ait el koyulan kasalar, savcılık talimatıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince açıldı.

Kasalardan 15 milyon liralık mal varlığı çıktı.

İmamoğlu'nun, İBB'ye yönelik "terör" soruşturmasındaki emniyet ifadesine ulaşıldı
Gözaltında bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, İBB'ye yönelik "terör" soruşturması kapsamındaki emniyet ifadesine ulaşıldı.

Başsavcılık tarafından İBB Başkanı İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın da aralarında yer aldığı 7 şüpheli hakkında başlatılan soruşturma sürüyor.

Bu kapsamda ifadesi alınan İmamoğlu'nun, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polislerine 18 sayfalık ifade verdiği öğrenildi.

Bugüne kadar kullanmış olduğu telefon numaralarının sorulması üzerine İmamoğlu, "Hatırladığım kadarıyla firmam İmamoğlu İnşaat adına kayıtlı olan 0532 *** ** ** numaralı hattı yaklaşık 25 yıldır, 0533 *** ** ** numaralı hattı da yakın tarihlerden beri kullanmaktayım." dedi.

İfadesinde İmamoğlu'na, eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı firari şüpheli Azad Barış'ı tanıyıp tanımadığı sorularak, aralarındaki ticari ve sosyal ilişkiyi açıklaması istendi.

İmamoğlu, "Bu soruya diğer soruları gördükten sonra cevap vermek istiyorum." yanıtını verdi.

PKK/KCK terör örgütü üst düzey yöneticilerinden Duran Kalkan'ın örgütün yayın organında yaptığı açıklamalar ile örgütün diğer yöneticilerinin açıklamaları anlatılarak, İmamoğlu'na, "Kent Uzlaşısı ne anlama gelmektedir, ne zaman, ne amaçla kuruldu?" sorusu yöneltildi.

İmamoğlu, bu soruyu şöyle yanıtladı:

"2018 Aralık ayında İBB Başkan adayı olarak Millet İttifakı tarafından ilan edildim. O dönemde İstanbul'da Millet İttifakı'nı temsil eden CHP ve İYİ Parti genel başkanlarından da izin alarak, 'Millet İttifakı adayıyım bunu elbette söyleyeceğim ama müsaadenizle buradan İstanbul İttifakı adayı olduğumu ifade etmek isterim. Bu anlayış ile ileride bütün ülkemizde Türkiye İttifakı'nı temsil etmemiz gerekir.' dedim. O günden bugüne her siyasi yarışta, özellikle İstanbul seçimlerinde İstanbul İttifakı ve Türkiye İttifakı ifadelerini sayısız kere kullanmışımdır. Başka bir siyasi partinin yaptığı tarif ve o tarifi, aynı duyguyu paylaşan kişilerin durumu kendilerini bağlar. 'Kent Uzlaşısı' ifadesinin DEM Parti söylemi olduğunu biliyorum. Yukarıda ismi geçen terör örgütleri ve bağlantılı bir kısım terör örgütü üyelerinin ne isimlerini ne söylemlerini biliyorum ne de takip ettim öyle bir merakım da yoktur. 2024 yerel seçimleri öncesi bilindiği üzere İstanbul'da DEM Parti büyükşehir belediye başkan adayı çıkarmıştır. Buna rağmen CHP, İstanbul ve birçok ilimizde Türkiye İttifakı söylemi ile kapsayıcı bir yerel seçim politikası gütmüştür. Bu çerçevede İstanbul ve Türkiye'nin muhtelif illerinde, ilçelerinde oluşan meclis üyesi listelerinde her parti ve görüşten isimler dahil edilmiştir."

İstanbul'da birçok ilçede geçmişte başta AK Partili olmak üzere İYİ Parti, MHP, BBP ve DEM gibi birçok partide siyaset yapmış insanların listelere dahil edildiğini belirten İmamoğlu, şöyle devam etti:

"Bu süreç, CHP Genel Merkezi üzerinden onaylı listeler halinde ilçelere tevdi edilmiş ve ilçe seçim kurullarına teslim edilmiştir. Bilinmelidir ki ilçe seçim kurulları, hakkında terör örgütü üyeliği dahil seçilme hakkına sahip olmayan kişileri listelerden çıkartır ve onların yerine isim verilmesi konusunda tanınan sürede tamamlanması istenir. Yukarıdaki soruda gördüğüm kadarıyla 2022'de tespit edildiği söylenen insanların 2024 yılındaki bu listelerde görülmesi halinde müdahale edilmesi ve çıkartılması gerekirken, AK Parti'nin İstanbul'da ve 26 ilçede kaybettiği seçimden yaklaşık 7 ay sonra başlatılan soruşturma süreciyle meclis üyelerine örgüte üyelik suçlarından yasal işlem başlatıldı. Bu işlemi bir kasıtlı itibarsızlaştırma süreci olarak görüyorum. Ya YSK görevini yapmamıştır ya da yürütülen soruşturmalar hakkaniyetli değildir. Sonuçta işlem yapılan insanların içinde devlet memuru dahi vardır. Kent Uzlaşısı, bana değil şu anda Türkiye'nin mevcut siyasi gündeminde hükümetle yoğun diplomasi içerisinde bulunan DEM Parti yöneticilerine sorulmalıdır."

Terör kaydı bulunan kişilere ilişkin soru
İmamoğlu'na "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, PKK/KCK terör örgütünün metropol illerde karar alıcı mekanizmalarda yer almasını ve bu şekilde etkinliğinin arttırılmasını sağlamak amacıyla yukarıda izah edilen 'Kent Uzlaşısı' kapsamında İstanbul ilçe belediye ve büyükşehir belediye meclis üyelikleri ile belediye başkan yardımcılarından 18 şahsın UYAP verilerine göre terör kayıtlarının olduğu, yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında yapılan yazışmalarda bahse konu 18 kişinin 2024 yerel seçimlerinin yaklaşık 1 ay öncesinden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisinden CHP'ye üye olarak geçtiklerinin anlaşıldığı, bu şahısların anılan kontenjan kapsamında karar alıcı mekanizmalarda yer almasının sağlandığından bahisle, bu şahısların meclis üyesi olarak gösterilmesi kim veya kimler tarafından sağlandı? Siz bu şahısların terör örgütü ile iltisaklı olduğu yönünde herhangi bir bilgiye sahip miydiniz?" soruları yöneltildi.

İmamoğlu da "Bir önceki soruda cevapladığım gibi YSK'ya bildirilen listelerde bu isimler bulunmasına rağmen YSK'nın bu tespiti yapmayıp daha sonra bu soruşturma süreçlerinin başlatılmasını kasıtlı bir yargı üzerinden siyasi müdahale olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. Beni ilgilendiren kısmı ile CHP, İstanbul ve Türkiye'nin muhtelif şehirlerinde Türkiye’nin hukuken yasal olan siyasi partilerinde geçmişte üye olmuş birçok ismi Türkiye İttifakı kavramı ile listelerinde göstermiş olduğu gerçeğidir. 39 ilçede yaklaşık 1500'e yakın meclis üyesinin kim olduğu ya da kimlerle iltisaklı olduğu meselelerini bilemem." yanıtını verdi.

İfadesinde İmamoğlu'na, kullandığı bir numaradaki görüşmelerine ait 1 Ağustos 2018-4 Mart 2025 arasındaki HTS kaydı incelemesinde, terör suçlarından adli işlem kaydı olan 252 farklı, diğer numarasında ise yine aynı tarih aralığında 138 farklı kişiyle görüşmelerinin tespit edildiği belirtilerek, bu kişilerle irtibatta bulunmasının nedenini açıklaması istendi.

İmamoğlu bu soruyu, şöyle yanıtladı:

"Bahsi geçen telefon numaraları bana ya da şirketime kayıtlı olan telefonlardan ikisi olmakla birlikte, bu telefonlar ağırlıklı olarak yakın çalışma arkadaşlarım tarafından kullanılıyor. Notlar alınır. Günlük telefon akışlarımın çok yoğun olduğu bir gerçektir. Bahsi geçen yaklaşık 2 bin 500 gün içerisinde görüşüldüğü ya da irtibat kurulduğu iddia edilen 252 artı 138 şahıs kavramı anlamsız, geçersiz ve sorulmasının dahi kasıtlı olduğunu düşündüğüm bir boyuttadır. Bahsi geçen zaman dilimi içerisinde 3 yerel seçim ve bir de genel seçim yaşanmış, Türkiye'nin gündemde bir siyasi kişilik olarak bazen sadece bir günde gelen yüzlerce aramanın içerisinde 'kum tanesi' gibi kalır. Bu soruyu soran savcılara tavsiyem odur ki bu kadar terörle iltisaklı olan kimselerin belli olduğu bir detaya sahipseler, Türkiye'deki GSM operatör firmalara bir uyarıda bulunarak bu kişiler birini aradığında 'Terör örgütü üyesi sizi arıyor.' şeklinde bir sinyalin verilmesi isabetli olacaktır. Yine ifade edeyim ki bu kadar önemli siyasi bir kişiliği bu kadar sayıda terör örgütü üyesi aradıysa, çok kereler bir kısım terör örgütü tarafından ölüm tehdidi dahi almış bir kişi olarak beni uyarmamaları ve beklemelerini, bu soruşturma kapsamında dile getirmelerini kasıtlı hatta bir pusu stratejisi olarak görmekte ve bu beyan üzerinden ilgili kurum ve kuruluşlar kimler ise haklarında suç duyurusunda bulunacağımı da beyan etmek isterim. Her vatandaşı koruma görevi devlete aittir. Ama takdir edilmelidir ki dünyanın en büyük şehirlerinden birini yöneten Ekrem İmamoğlu'na bu kasıtlı davranışı gösteren ve hayatımı tehdit altında tutan kişiler hakkında en üst seviyede kararlı bir şekilde hukuki haklarımı arayacağımı belirtmek isterim."

Yasa dışı gösterilerin bilançosu! Bakan Yerlikaya açıkladı Yasa dışı gösterilerin bilançosu! Bakan Yerlikaya açıkladı

Firari şüpheli Azad Barış'la 2 kez irtibatı olduğu, Barış'la irtibat kurma amacı, aralarındaki beşeri ve sosyal ilişkinin ne olduğu, görüşmeleri ne amaçla yaptığı, başka görüşmeleri olup olmadığının sorulması üzerine İmamoğlu, "Azad Barış isimli şahısla ilgili olan sorulara, ilgili tüm soruları gördükten sonra topluca cevap vermek istiyorum." dedi.

İmamoğlu'na, Barış'la çeşitli tarihlerde ortak baz bilgisi verdiği, yüz yüze görüşüp görüşmediği sorularak detaylı ifade vermesi istendi.

Bunun üzerine İmamoğlu, şunları kaydetti:

"Azad Barış isimli kişiyi tanıyorum. Azad Barış'la irtibat kurduğum yaklaşık 7 yıl içerisinde sohbet ya da toplantıların hemen hemen tamamında DEM Partili bir kısım milletvekillerinin de olduğu buluşmalar yaptım. Azad Bey bu toplantıların tümünde tam eğitimini bilmemekle beraber sosyolog, siyaset bilimci ve toplumsal, siyasi araştırmalar yapan bir kurumun üzerinden değerlendirmeler yapmak ve siyasi açılımlarını paylaşmak adına DEM Partili milletvekilleri ile gelerek, bizim de masamızda bulunan bazı arkadaşlarımızla birlikte siyasi değerlendirmelerini dinlediğimiz muhtelif toplantılar yaptık. Bu toplantıların çerçevesi ağırlıklı tarihlerde de belirtildiği gibi yerel seçim süreçleri ile ilgilidir. Ayrıca farklı zaman dilimlerinde de farklı gündemlerle başta genel seçim dönemi olmak üzere değerlendirmeler yapılmıştır. Karşılıklı fikir alışverişlerinde bulunulmuştur. Benzer siyasi periyotlarda başka siyasi partiler ve onlara ağırlıklı hizmet eden düşünce kuruluşu, siyasi analiz kurumları ve uzmanlar ile çok farklı buluşmaları yapmış bir kişiyim. Azad Barış ile olan ilişkilim bu çerçevededir. Teknik ve siyasi analiz görüşmeleri ve ağırlıkla farklı seçmen gruplarının eğilimleri ilgili görüşmelerdir. HTS ve baz kayıtlarının birlikte alınması bu toplantılarla ilgili sayıyı temsil etmemektedir. Zira bahsi geçen bir kısım adreslerde aynı anda birçok siyasi toplantıları yapmış olduğumuz için ben başka katılımcılarla adresin başka bir bölümünde toplantı halinde olabilirim. Vermiş olduğum bu cevap, Azad Barış ile ilgili yukarıda cevap vermediğim sorular için de geçerlidir."

Gizli tanık İlke'nin, "2024 yerel seçimlerinde DEM Parti’nin CHP'yi desteklemesi için sağlanan para trafiği Murat Ongun tarafından gerçekleştirildi. DEM ile CHP arasındaki bağlantıyı ise Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Ekrem İmamoğlu'nun kurduğu Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan sağladı. DİAYDER isimli dernek üzerinden alımlarda da Mahir Polat'ın aracı olduğuna ilişkin konuyla ilgili kamuoyunda haberler yansıdı. Dernek kapsamında terör örgütü ile bağlantılı kişiler bulunuyordu. Bu kişiler işe alındı." beyanları okunarak, İmamoğlu'na, "Beyanlarda geçen paranın kaynağı nedir, bu şekilde bir maddi kaynak aktarımı oldu mu? Reform Enstitüsü isimli vakıf ne amaçla kurulmuştur? Faaliyetleri nelerdir? Mehmet Ali Çalışkan isimli şahıs kimdir? Bu şahısla ticari, sosyal ve beşeri ilişkiniz nedir? DİAYDER isimli dernek aracılığıyla işe alınan şahıslar kimlerdir?" soruları yöneltildi.

Mehmet Ali Çalışkan'ın, 2018'de İBB Başkan adayı olduğu tarih itibarıyla tanıştığı, o dönemde CHP ile çalışan bir araştırma ve siyasi analiz şirketi sahibi olduğunu bildiği bir arkadaşı olduğunu ifade eden İmamoğlu, şunları söyledi:

"Sonraları kendisiyle siyasi analiz konusunda çok kereler birlikte olduğumuz, kendisine bir kısım araştırmalar yaptırdığımız ancak daha yoğun bir şekilde CHP ile birlikte çalıştığını bildiğimiz, fikir ve yetenekleri kamuoyunca da bilinen bir araştırmacıdır. Reform Enstitüsü, ismi ile birlikte bir vakfa dönüştürerek, düşünce kuruluşu olarak geliştirmek arzusunda olduğumuz bir kurumdur. Ancak zaman içerisinde henüz çok etkin bir şekilde faaliyetlerde bulunmaya dönük planlama kurgulanamamıştır. Kurucuları arasında ben de varım. Yukarıda bahsi geçen finans veya DEM ile CHP arasındaki bağlantıyı kurmakla ilgili ne Murat Ongun'un ne Mahir Polat'ın ne de Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan'ın ilişkisi yoktur. Herhangi bir tespitim ve şahitliğim olmamıştır. CHP'nin siyasi geçmişinde ve kurumsal yapısında bir parti ile ilişki kurma konusunda dışarıdan bir kimsenin aracılığına ihtiyacı yoktur, olamaz. Gizli tanık uygulamasını da beyanlarını da kabul etmiyorum. Uydurma, kumpas içerikli ve yalan ifadelerdir."

Gizli tanık "Meşe"nin ifadesi soruldu
Emniyet ifadesinde İmamoğlu'na gizli tanık "Meşe"nin ifadesi okundu. Gizli tanığın ifadesinde şunlar yer aldı:

"M.O. Turan, kendisi emekli büyükelçidir. Kendisi en son Bangladeş Büyükelçiliğinden emekli oldu. Emekli olduktan sonra İmamoğlu'nun Dış İlişkiler Başkanı olmuştur. Büyükelçiliği öncesi Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Ekonomik İlişkiler Genel Müdür Yardımcılığını da yapan M.O. Turan, önemli ülkelerde edindiği diplomatik misyon nedeniyle uluslararası networkü gerek BM'de gerekse GATES Vakfı gibi oldukça yüksektir. M.O. Turan diplomatik misyonları süresince edindiği tüm bilgileri, bunlarla bağlı olarak diplomatik iletişim gereği elindeki bilgileri kullanarak İmamoğlu'nun yurt dışında gerçekleştirdiği görüşmeleri gerçekleştirmektedir. Özet olarak ülkemizle ilgili elinde bulundurduğu önemli konuları İmamoğlu'nu yurt dışında parlatmak maksadıyla koz olarak kullanmaktadır.

Paris Olimpiyatlarında gündem olan İstanbul Tanıtım Alanı'nın yapılmasında Spor AŞ Genel Müdürü Renan Bey ve Heymo Organizasyon firması ile Olimpiyat Komitesi dahil tüm dış misyonların organizasyonlarını kendisi yapmıştır. Aynı zamanda İstanbul Kültür ile dijital silolar projesini yürüten kendisidir.

IPA'nın başka bir çalışma alanı da gençlerdir. IPA Kampus olarak kurulan yerde gençlerin eğitimleri ile ilgili çeşitli herkese açık platformlarda eğitim ve projelerine destek verildiği iddia edilse de belirli ideolojilerdeki gençler ancak bu programlara girebilmektedir. Bu ideolojiler CHP ya da daha sol örgütlerin yapılarından gelen tavsiye niteliğindeki kişilerle yürütülmektedir.

…Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediyesi oluşumunun bir parçasıdır. İBB'de ilk görevine BİMTAŞ A.Ş'de başlamıştır. Emrah Şahan 2020 yılında Marksist yapıda bir solcu, aynı zamanda böyle kitlelere destek veren bir insandı. BİMTAŞ Genel Müdürlüğü döneminde bu tip yapıların IPA ve BİMTAŞ'ta yer bulmasına olanak sağlamıştır. BİMTAŞ'ın başındaydı. Kendisi radikal solcu bir insan olup PKK sempatizanı olduğunu da biliyorum. BİMTAŞ'tan sonra İstanbul Planlama Ajansı'nın başına geçti. İPA'yı yeni bir rüşvet çarkı oluşturmak için kurdular. Resul Emrah Şahan buradaki personel alımlarında ağırlıklı olarak PKK sempatizanı kişileri işe aldı. IPA'nın ilk oluşumu kendisi tarafından yapılmıştır. IPA'nın ilk günden itibaren yürüttüğü tüm projelerin stratejik yol haritası kendisi tarafından çıkarılmıştır. Sonrasında büyük bir imaj değişikliğine giderek Şişli Belediye Başkan adayı olmuş ve en son yapılan seçimlerde Şişli Belediye Başkanı olmuştur."

İmamoğlu, tanığın iddialarına karşı, "Bana okunan tanık ifadelerini şiddetle reddediyorum. Tümüyle yalan, iftira, uydurma, bahsi geçen insanların namusuna, şerefine, haysiyetine hakaret içeren, seviyesi çok düşük cümlelerle doludur. Yüce Türk yargısının böyle bir gizli tanık yöntemini tercih ederek, 3 kez tarihi oy rekorlarıyla İstanbul'da seçim kazanmış, 16 milyon İstanbullunun belediye başkanını bunlarla muhatap etmesini derin üzüntü ile karşılıyor ve kınıyorum." dedi.

"BİMTAŞ isimli şirket personelinden 21'i hakkında terör örgütleriyle iltisaklı bilgilerin bulunduğu"na ilişkin tespitlerin sorulması üzerine İmamoğlu, "Bu konuda daha önce hakkımda yürütülen ve savcılığını dönemin İçişleri Bakanı'nın yaptığı, bakanlık tarafından gönderilen müfettişlerce soruşturmalar yapılıp herhangi bir dava açılmamıştır. Gizli tanık dinlemek yerine, bu soruşturma dosyasını hazırlayan savcılık gerekli bilgileri ilgili yerlerden temin edebilir." savunmasını yaptı.

Soruşturmaların içinin boş olduğunu savundu
İmamoğlu, ifadesini şöyle tamamladı:

"Sabah saat 06.00 itibarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık konutu kapısına çok sevdiğim yüzlerce polisimizi yığarak, güneş doğmadan yasaya uygun olmayan bir şekilde gözaltına alınma girişimi metodunu tümüyle kınıyorum. 4 gündür nezarette bulunan bir kişi olarak yürütülen soruşturmaların içinin boş, ahlak sınırlarını aşan, uydurma sorularla dolu, en güçlü dayanağını gizli tanıklara bağlamış, gözaltına 3-5 gün kala MASAK raporlarıyla doldurulmuş, tarihe kara bir leke olarak geçecek süreç yaşatılmıştır. Gözaltına alınmadan oluşturulan uydurma soruşturmalar, 30 yıla yakın hapis cezası istemi, iptal edilen 31 yıllık diploma, sadece gözaltından bir gün önce açılan kreşleri kapatmaya yönelik şahsıma tebliğ edilen soruşturma. Koltuğunu korumak için her şeyi yapmayı kendine hak gören ve milletimize ait olan her şeyin; diplomanın, mülkiyetin, şirketlerin, yeşil alanların, okulların, Boğaz kıyılarının kendine ait olduğunu düşünen bu zihniyetten ülkemizin bir an önce kurtulması şarttır."