Yazar Süleyman Faruk Han Göncüoğlu ile ‘Tarihte Yürüyen Adam; Vakıf Eserleri’ programında Osmanlı İmparatorluğu’nun şehirlerinde geleceğe altın değerinde eserler bırakan Mimar Sinan'ın dehası anlatıldı.
Göncüoğlu, İstanbul'un Üsküdar semtinde yer alan Mimar Sinan'ın önemli eseri Mihrimah Sultan Camii’ne giderek Ülke TV seyircileri için görenleri hayrete düşüren detayı anlattı.
TEMELİN ETRAFINDA YER ALAN KUYULARIN SIRRI
Göncüoğlu, “Mihrimah Sultan Camii’ne geldiğinizde buradan boğaz trafiğini izleyebilirsiniz. Caminin, Boğaz’a bakan tarafı denizden dolayı rutubeti ve suyun etkisini kırmak için Mimar Sinan tarafından bir seyir terası olarak tasarlanmıştır. Sinan, Mihrimah Sultan Camii’nin temelini korumak için, temelin etrafına kuyular açmıştır. Öte noktasında ise; hemen Sultan Tepe’nin eteklerine inşa edilmesinden dolayı buraya gelen bir su damarı vardır. O su damarının caminin temellerine zarar vermemesi için ön tarafta suların aktığı yer oluşturulmuştu. Böylece buranın liman bölgesi olması ve buradan İstanbul tarihi yarımadasına canlı hayvan sevkiyatı yapılmasından dolayı o hayvanların su ihtiyacını karşılanmış oluyordu. Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi’nin altındaki çeşme de aynı amacı taşımaktaydı. Sultan Tepe’den gelen su damarının temellere zarar vermemesi için oluşturulan bu yapı bütün Mimar Sinan yapılarında yer almaktadır.” bilgilerini paylaştı.
Diğer yandan Göncüoğlu, Mimar Sinan’ın eseri Mihrimah Sultan Camii’nin göz alıcı güzellikte iç ve dış mekan tasarımlarının da dikkat çektiğini ifade etti.
Bu bağlamda Mihrimah Sultan Camii, hem yerli hem de yabancı turistlerin görmesi gereken birçok eşsiz güzellikleri barındırmaktadır.
MİHRİMAH SULTAN CAMİİ’NİN ÖZELLİKLERİ NELER?
Mihrimah Sultan Camii, Üsküdar iskele meydanında Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan için Mimar Sinan'a yaptırdığı özel bir camidir.
Bu cami Mimar Sinan'ın erken dönem eserlerinden olup, kubbesi üç yanından yarım kubbelerle desteklenmiştir, ama caminin ön cephede yarım kubbe yoktur.
Nisan ve Mayıs aylarında Bayezid yangın kulesinden veya o bölgedeki yüksek bir noktadan İskele Camii'sine doğru bakıldığında; sabah gündoğumunda İskele Camii'nin iki minaresi arasından güneşin doğuşu ve akşam gün batımında ise (Hicrî takvime göre her ayın 14'ünde) ayın doğuşu izlenebilmektedir.
Aynı kuleden batı ufkuna Edirnekapı istikâmetine doğru bakılır ise; Mihr- i Mah Sultan Edirnekapı Külliyesi'nde de, sabah ayın akşam da güneşin batışı izlenebilmektedir. Onun için Mihr-i Mah Güneş ve Ay manasına gelmektedir.
Caminin kubbesi on metre çapındadır. Tek şerefeli iki minaresi, mukarnaslı mihrabı ve mermerden minberi klasik mimarinin en güçlü biçimlerini yansıtır.
Cami Anadolu yakasındaki mimarinin önde gelen ve geçmişin izlerini taşıyan sayılı eserden biridir. Son cemaat bölümünü dolanan revakla ayrı bir estetik görünüme
kavuşan yapının denize bakan tarafında, yirmi köşeli mermer bir şadırvan bulunur.
Caminin avlusu diğer tarihi camilere göre önden küçüktür. Sağ yanda ve kıble duvarı tarafında genişçe bir alan vardır.
Cami iskele tarafından bakıldığında konmuş bir kartal silueti gibidir. Şadırvan tarafı avlunun bir kısmı son cemaat yerine ilave edilerek denizden gelecek rüzgara karşı korunmalı şekilde yapılmıştır.
MİMAR SİNAN'IN İSTANBUL'DA YER ALAN CAMİ VE MESCİT ESERLERİ
Mimar Sinan, yaklaşık 50 yıllık baş mimarlık serüveninde irili ufaklı yüzlerce yapıyı tasarlayıp inşa ederken bazı binaları da tamir etti.
Sinan, hayatı boyunca 82 cami, 52 mescit, 55 medrese, 7 darülkurra, 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa, 6 su yolu, 10 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 hamam olmak üzere 350'den fazla esere imza attı.
Eserleri arasında en fazla cami, mescit ve külliyeler dikkati çekse de Mimar Sinan, köprü ve su kemeri gibi farklı alanlarda da önemli yapılar ortaya koydu.
CAMİLER… Ahi Çelebi Camii, Cihangir Camii, Çavuşbaşı Camii, Defterdar Ebul Fazl Camii, Draman Camii, Emir Buhari Camii, Atik Valide Camii, Ferruh Kethuda Camii, Gazi Ahmet Paşa Camii, Kazasker Abdurrahman Çelebi Camii, Hacı Evhad Camii, Hadım İbrahim Paşa Camii, Haseki Sultan Camii, Hoca Hüsrev Ramazan Efendi Camii, Hürrem Çavuş Camii, Kapıağası Mahmud Ağa Camii, Kasım Paşa Camii, Kılıç Ali Paşa Camii, Merkez Efendi Camii, Mihrimah Sultan Camii (Edirnekapı), Mihrimah Sultan Camii (Üsküdar), Molla Çelebi Camii, Muhiddin Çelebi Camii, Nişancı Camii, Odabaşı Camii, Piyale Paşa Camii, Rüstem Paşa Camii, Sinan Paşa Camii, Sokullu Mehmet Paşa Camii, Süleymaniye Camii, Şah Sultan Camii, Şehzade Camii, Şemsi Paşa Camii, Turşucuzade Hüseyin Çelebi Camii, Zal Mahmud Paşa Camii.
MESCİTLER… Abdi Subaşı Mescidi, Arpacıbaşı (Hayrettin Çelebi) Mescidi, Beyceğiz Mescidi, Çilingirler (Ruznameci Abdi Çelebi) Mescidi, Defterdar Mahmud Efendi Mescidi, Duhanizade Mescidi, Hacegizade Mescidi, Hacı Hamza Mescidi, Hacı Hasan Mescidi, Hacı Paşa Mescidi, İbrahim Paşa Zevcesi Mescidi, İlyaszade Mescidi, Kasap Hacı İvaz Mescidi, Meşeli Mescid, Münzevir Karcı Süleyman Subaşı Mescidi, Pazarbaşı Mescidi, Saray Ağası (Davut Ağa) Mescidi, Sarraf (Savak) Mescidi, Sırmakeş Mescidi, Süleyman Subaşı (Kirazlı) Mescidi, Şeyh Ferhat Mescidi, Üçbaş Mescidi.
TARİHİ YAPILARIN İLGİNÇ ÖYKÜSÜ TARİHTE YÜRÜYEN ADAM’DA
Her köşesinde tarihten izler barından ülkemizin tarihi yapılarına dair bilgiler veren ve geçmişten günümüze uzanan öyküsünü anlatan “Tarihte Yürüyen Adam; Vakıf Eserleri”, izleyenlerini tarihi bir yolculuğa çıkarıyor.
Yazar Süleyman Faruk Han Göncüoğlu'nun sunumuyla ekranlara gelen “Tarihte Yürüyen Adam; Vakıf Eserleri”, tarihi yapıların yapılış amacı, yapıldığı dönem ve günümüzdeki son durumunu inceliyor ve izleyenleriyle paylaşıyor.
Tarihi sade bir dille anlatan ve sevdiren program “Tarihte Yürüyen Adam; Vakıf Eserleri”, geçmişten günümüze bir bağ kurarak birçok döneme tanıklık etmiş tarihi yapılara dair önemli bilgiler aktarıyor ve yapıların çeşitli dönemlerdeki fotoğrafları ile günümüzdeki son durumunu ekranlara getiriyor.
Tarihi yapıların inşa edildiği dönemin koşulları, o bölgeye verilen isim, günümüze dek uğradığı değişiklikler ve o dönemde yaşanmış hikayeler tarih meraklılarıyla buluşuyor.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış dört bir yanı tarih kokan Türkiye’nin, tarihi mirasını ve öyküsünü ekranlara taşıyan “Tarihte Yürüyen Adam; Vakıf Eserleri” her Cumartesi saat 16:00’da Ülke TV ekranlarında…